Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Iyi ama kadın erkeğin sırtından geçinen bir parazit mi? Değil elbette. Tersine, birçok halde erkek kadının sırtından geçinmekte, kadın erkeğin kendisine verdiklerini gerek tarlalarda, gerek evde, gerekse yatakta fazlasıyla ödemektedir. Hatta, bu çalışmaları bir terazilendirilirse erkekten alacaklı bile çıkabilir. Ama kadının harcadığı bu emeğin için de yaşadığı düzende bir adı ve karşılığı yoktur, olmamıştır. Bu adsız ve daima borçlu kalınan emekçilik bir toplumsal kurumun kapsamı içine (evlilik kurumu) sokulmuş ve böylelikle de kadının kadınlık görevleri arasına katılmıştır. Sözün kısası; kadın hem yatakta, hem evde, hem tarlada -ya da ev dışında - durmaksızın çalışacak ve kendisine bazı hallerde salt soğan-ekmek getirebilen bir erkeğin gönlünü hoş tutacak/edecektir. Kadının erkeğinin kazancını beğenmemesi söz konusu değildir. İşte bu nedenledir ki, kadın evlilik müessesesinde bir köle durumundadır. Toplumunda kölecilik olsun olmasın kadın ailesi içinde iktisadi ve siyasal bakımlardan bağımlı olduğu kocasının (ve bazı durumlarda erkek evlatlarının) kölesi olur. Bu yargı, elbette ki, kadın nüfusunun çoğunluğunu oluşturan alt yapı kadını içindir. Üst sınıfta burjuvazi içinde, bu durum göreceli olarak sürmekte, ancak sosyo-psikolojik etkinliği birincilerden daha az olmaktadır.
Sayfa 46 - Anahtar KitaplarKitabı okudu
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.