öylesine bir roman olarak başladığım kitabı neredeyse tek solukta bitirdim. puşkin'in okuduğum ilk eseri oldu yüzbaşının kızı. anlatımındaki akıcılığı ile sebahattin ali ve erol güney'in mükemmel çevirisi birleşince ortaya müthiş bir eser çıkmış. rus klasiği olması gözünüzü korkutmasın anlaşılamayan, gölgede kalan hiç bir yer yok kitapta. her sahnesi içinde kayboluyorsunuz. eser, rus çarlığındaki ilk köylü ayaklanması olan pugaçov ayaklanmasından kesitler sunarak aşkı, dürüstlügü cesareti, sadakati, vefayı ve nefret duygularını karakterlere bulayarak sunuyor bizlere. ana karakter pyotr andreyiç'in ilk göze çarpan yönü açık sözlü oluşu. bu yönünün ona her daim her konuda kazanç sağladığına pek çok yerde şahitlik ediyoruz. pyotr andreyiç'in yüzbaşının kızı maria'ya aşık olmasıyla olaylar su gibi akıp gidiyor. aşkın insanın gözünü kör edip ona neler yaptırdığını büyük bir ilgiyle okuyoruz. bu ilgide puşkin'in anlatımı kadar çevirideki titizliğin de etkili olduğunu düşünüyorum. özellikle klasik severlerin ilk okuması gereken kitaplar arasında. herkese tavsiye ederim. keyifli okumalar.

Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · İskele Yayıncılık · 201129,1bin okunma

·

21 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.