Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Medyumlarla dalga geçmek, fala inanmamak, müneccimbaşının takdir edeceği "eşref saati" öğrenmeden bir işe başlamayan tarihi şahsiyetleri küçümsemek kolay ama fıtratımızdaki "gayb"ı merak dürtüsünü, bilinemeyene karşı duyulan ürküntüyü yatıştırmak aynı derecede sehl olmayabiliyor. Metafiziği reddeden, dinî temayül sahibi olmamakla öğünen, hatta Ateist olduğunu itiraftan çekinmeyen insanların bile saçmasapan bâtıl itikadların zebûnu olabildikleri sık rastlanan tuhaflıklardandır. Kimi nazar boncuğundan medet umar, kimi içinde ne yazılı olduğunu bilmediği muskalara bel bağlar, kimi kurşun döktürür, kimi de başındaki belâyı defetmek için köpeklere lokma doğrar. Bizim aklımıza ihtiyaç duyacaklarını katiyyen sanmamakla birlikte doğrusu, dinî itikadı üç talâk ile boşadığını ileri sürenlerin içine savruldukları çelişkiyi göğüsleyebilmeleri için geçerli tek yol, boşadıkları ile yeniden nikâhlanmak gibi görünüyor. Vâkıa "dinî alan"ın bâtıl itikadlardan arınmış olduğunu ileri sürecek durumda değiliz: Yaşayan dinin içinde Allah'ın vahyettiği dini teşhis edebilmek için de özel bir dikkat ve emek gerekiyor.
Sayfa 293 - Ötüken
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.