Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
ejderha ve bal...
"Gelecek günlerde olacak ne varsa hepsinin unutulacağını biliyordum. Bilge adam nasıl can verir. Aptal adam nasıl can verirse öyle." Tolstoy 9 Eylül 1828 yılında Rusya'da doğmuştur. Zengin bir ailesi ve askeri geçmişi vardır. Kitap 1880 yılında yazılmış olması ve içeriğinde ki dini inançların sorgulanmasından ötürü 1884 yılında yasaklanmıştır. Tolstoy bu kitabında mükemmel insanı anlamaya çalışmıştır. Ve bu yolculukta vicdanıyla, kendisiyle ve çevresindeki dinleriyle nasıl bir çıkmaz yaşadığını anlatmıştır. İlk zamanlarda somut bilimlerde araştırmıştır. Cevapları yani sizin ;beyin, evrenin parçacıklarının nasıl bir arada durduğunu, fizik kurallarını, biyolojilerini öğrenmeye çalışmış. Sonrasında soyut bilimlere geçmiş. O'na göre insanın bir hayat amacı olmazsa yaşayamayacağını öğrenmiş.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
kitabındaki düşüncelerini
Sokrates
Sokrates
,
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
, Buda ve Hz. Süleyman gibi kişilerce de tasdiklendiğini, aynı kanı da olduklarını belirtmiştir. Bilgelik ve aptallık arasındaki ince bir çizgiden bahsediyor. Aynı düzeyde olduklarını, cehaletin bu olduğunu açık bir şekilde aktarmasada, bilgeliğin insana katacağı acı, keder ve elemle anlatmaya çalışıyor. Bilgeliği kabullenmenin sonunun, ölümü kabulleniş olarak görüyor. Tolstoy'a göre 4 çıkış yolu vardır. °Bilgisizlik yolu. °Epikürcü çıkış yolu. °Güç ve enerjinin çıkış yolu. °Zayıflık yolu. Hristiyan dinine mensup olmasına rağmen, bir süre sonra hiçbir şeye inanmaz olup diğer dinleri de araştırmaya başlamıştır. Fakat aradığını hiçbir inanışta bulamamıştır. Bu noktadan sonra;fakir ve köylülerle birlikte yaşamaya ve de bu insanların nasıl yaşam amaçlarını bulduğunu anlamaya başlıyor. "Benim hayat amacım ne?" "Ölüm benim için var!" Soruları bireysel bir olgu iken bir anda bunu tüm insanlık için araştırmaya başlamıştır. Artık bilinçli bir inanç süresi başlamıştır. Tekrardan Hristiyan dinine inanır. Bilgiye olan açlığı, sorgulamaya olan inancı onu tekrardan mezhepleri sorgulamaya ve yeni araştırmalar yapmaya itmiştir. Protestan ve Katolik kilisesi mezheplerinin birbirlerini nasıl düşman edindiklerini görüyor ve bunun saçma bir çekişme olduğuna inanıyor. Tolstoy gerçekten kitabında itiraflarını tüm samimiyetiyle aktarmıştır. Kitapta insanın inanç anlayışına, yaşama amacına dair olan ejderha ve bal hikayesini de buraya bırakarak keyifli okumalar dilerim sizlere. Okur kalın... Bir seyyahla, onun çölde karşılaştığı yırtıcı hayvanları anlatan o şark masallarını kim bilmez ki. Seyyah, hayvandan kurtulmak için susuz bir kuyuya atar kendini. Orada, kuyunun dibinde bir ejderha görür. Onu yutmak için ağzını açmıştır. Yırtıcı hayvan tarafından parçalanmamak için yukarıya çıkmaya cesaret edemezken ejderha tarafından da yutulmamak için aşağıya atlayamayan bu zavallı, kuyunun duvar taşları arasındaki bir dalı yakalar ve ona sımsıkı tutunur. Elleri uyuşur ve az sonra, her iki tarafta bekleyen felaketin kucağına düşeceğini hisseder, ama hala sımsıkı yapışıp durmaktadır dala. O sırada biri beyaz biri kara iki farenin onun tutunduğu dalın çevrisinde dolaşıp dalı kemirmekte olduklarını görür. Birkaç dakikası vardır. Dal kopacak ve o da canavarın ağzının içine düşecektir. Seyyah bunu görür ve kurtulma şansının olmadığını bilir, ama havada debelendiği sürece, çevresine bakınmaktadır. Çalının yapraklarından bal damlaları görür. Dilini uzatıp bunu yakalamaya koyulur. işte ben de aynı, beni parçalamaya hazır olduğunu bildiğim halde, hayatın dallarına tutunuyorum ve bu azaba niye düştüğümü bir türlü aklım almıyor ve şimdiye kadar bana teselli vermiş olan balı emmeyi deniyorum. Ama bal bana tat vermez oldu artık; beyaz ve siyah fareler gece gündüz tutunduğum dalı kemirmekteler…”
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Ren Kitap · 201822,9bin okunma
··
162 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.