Öyle muazzam bir kitaptı ki, ne desem ne anlatsam bilemiyorum. İnsanın kendi içine doğru yaptığı yolculuğa tanık oluyorsunuz. Bir arayış içine gireriz her gün her saatte, asıl olduğumuz kişi yada olmak istediğimiz kişiyi arama çabasında yenik düştüğümüz ve ya yeni keşfettiğimiz duygular bizle hapsolunmuş hissi verir. Benliğimizi aramaya çıkmadan önce birazda Damian'ı okumak gerek, Damian gibi düşünmek yaşadıklarını yaşamak gerek, belki de onun değimiyle Kabil olmak gerek.
Yaşamlarımız hakkında bulunduğumuz önyargılı tavırlarımız, bizi olur olmaz bilinmezliklere sürüklerken, kendi içimizde yarattığımız Kabil ile Habil' i düşünmek lazım. Kötü olan, öldüren Kabil...
Ne güzel bir kitaptın öyle. İyi okumalar