Aslında ismi itibariyle çok sıradan gibi görünen fakat karşılaşılması oldukça zor olan bir olay örgüsüydü. Bir kadının yaşamından 24 saati okuyoruz, evet. Fakat bu 24 saat herkesin başına gelebilecek türden bir 24 saat değil. Dışarıdan bakıldığı zaman pek çok insanın - hatta neredeyse tamamımızın - aynı şekilde davranmayacağı ve hatta hoş görmeyeceği ama kadının neredeyse 20 yıl unutamayacağı kadar etkilendiği bir olayı okuyoruz. Aslında bir deli cesareti, çılgınlık demek daha doğru olur.
Kitapta beni etkileyen ve aynı zamanda oldukça yoran şey betimlemelerin çok fazla olması ve cümlelerin nokta yokmuşçasına uzatılmasıydı... Sanırım betimleme bir kitap olsaydı o kitap bu olurdu, çoğu Zweig eserinde olduğu gibi...
Kitap hakkında düşündüklerim bu kadar sanırım... Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim.