Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
·
Puan vermedi
Kusurla Sev
Osman
Osman
ve
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri Gecesi
nin Ersin’i, Selda’sı Hülya’sı, Cavit’i, Süleyman Amcası, Fikriye babaannesi , seni çok özleyeceğim ya da off gitse de kurtulsam diyeceklerim, lanet okuyacaklarım, kıskanacaklarım, imreneceklerim tüm kahramanları, tren kalkıyor, geç kalmayın hadi binin artık . Girişten anlaşılacağı üzere roman tren yolculuğu ile başlıyor. Çok fazla tren yolculuğu yapmadım yaptığım zamanlarda da pek sevemedim. Sürekli dolaşan yolcular sebebiyle hep bir tedirginlik, tetikte olma hali hissettirmiştir bana tren yolculukları. Çalıştığım yıllarda sıkça görev almamdan dolayı yolculuğunu sevemesem de garlarını garip bir biçimde çok sevdim. Beklenen, uğurlanan yolcuları bir de garı bekleyen üzerinden aylar geçse de farklı tarihlerde yine karşılaştığım hiç değişmeyen evsizlerini, delilerini sevdiğim gibi. Her yolcunun ayrı birer hikayesi olduğuna, kolundaki saati dikkate almayıp illa ki gardaki kocaman TCDD yolları yazılı saatin daha güvenli hissettirdiğinden tren beklemenin ayrı bir adabının bulunduğuna da garlarda şahit oldum. Okuduğum romanla bir anda garlara gidip geldim. Nerede kalmıştık? Evet trene davet ettiğim Osman, Yeşil Peri Gecesi yolcuları ve bu yolculara eşlik edecek olan Kapak Kızı kahramanları.. Her ne kadar ciddiyetle işini sürdürse de, görevini bitirerek, sıcak bir tas çorba, sobası yanan evine bir an önce ulaşmanın hayalini kuran garson Bünyamin’in hikayesini okurken eşi Cennet’e ne kadar imrendim biraz anlatayım isterseniz. Hatta bu romanda Şebnem’den ziyade Bünyamin’i ana karakter olarak benimseyip ona yoğunlaştım. Konfeksiyon işçisi iken Bünyamin ile tanışıp evlenerek işini bırakıp evinin kadını olması istenilen Cennet kadar önemsenmediğimi fark ettim. Bünyamin ‘in anlatımındaki , sahiplenilmek, korunmak, kıskanılmak nedir hiç yaşamadım. Gerçekten nedir önemsenmek? Pek bir imrendim inkar edemem. Kıskanmak, merak edilmek, korunmak ? Bünyamin anlattıkça anlamaya çalıştım. Alışmakla tahammül etmek arasında geçen yıllarımı sorguladım. Gerçekten (eğer gerçekse ) kaçmaya çalışırken , görmezden gelmenin peşinden koşmak, olanı olmamışcasına kabul ederken, onlarca senorya yazıp inanmak istediğin nihayetle sonlandırmak ve mutlu olmak. Hatta farklı bir sonla karşılacağımı beklerken ters köşe yapıp şaşırtmak. İnsanın, kendisi ile verdiği sınavlardan en büyüğü bu olsa gerek. Ayfer Tunç’un Bünyamin karakteri beni kendisine bir kez daha hayran bırakarak , yolun açık olsun Bünyamin dememe vesile oldu. Ersin, Bünyamin ‘den çok daha rahat bir hayatta büyütülmüş, iyi eğitimler almış, yokluk çekmemiş ancak Bünyamin’in sahip olduğu cesaretin zerresine sahip olamayan korkak. Annesinden, babasından kaynaklı zannerken asıl yüreğinden, zihninden bir de vazgeçilmeyen elalem ne der putundan çekinen zavallı. Halen ilişkilerinde yeraldığı dönemi kendisine göre kurgulayan , çıkmazlarından kurtulacağından hiç umudum olmayan , aşık olduğunu sandığı Şebnem’i sadece dergideki resimlerinden de olsa anlayabilen Bünyamin kadar , tanıyamayan Ersin. Anın kazası olmuyor maalesef. Gidişin olsun da dönüşün olmasın yolcularımdan oldu kusura bakmasın. El bebek gül bebek , pamuklara sarılıp sarmalanıp hayata hazırlanırken , asıl gerçeğin bu olmadığını Şebnem’i gördüğü anda fark edip , görünenlere takılmak yerine asıl gösterilmek istenmeyenleri hissedebilen Yeşil Peri Gecesi’nde de aynı bakış açısıyla okuduğum , kendini bulma yolundaki kararlılığını alkışladığım, yargılamaktan ziyade empati yapabilecek kadar duyarlı olduğuna hayran olduğum , ne istediğini bilmek yerini belirler , yüksek bir mevkidir işte tam da bunu başardığına inandığım Selda özleyeceğim yolcuların başında oldu. Kapak Kızı Şebnem, bu romanda kimdir, nedir diye sorguladığım bir karakter olmadı. Osman’ı okuduğumda çok daha fazla merakta bırakmıştı beni. En başta bu kitabı okumuş olsaydım sonrakileri Şebnem için olmasa da Ayfer Tunç yazdığı için muhakkak okurdum. Ayfer Tunç okurken bir anda herkesin yaptığı şeyleri, herkes gibi yapıyormuş sıradanlığına alıştım dediğim anda bu algıdan çıkıp herkes gibi olmayanı fark edip onları seviyorum. Onları sahipleniyorum, onlarda sorgulayıp kendimi, onlarda temize çekiyorum. Sözün özü; her kırıp üzdüğümüzde, gereksiz yere yargıladığımızda kaç cümle geçiriyoruz hafızamızdan? Kaçar kelime tüketiyoruz duygularımıza, hissiyatlara kim bilir? Ne kazanıyoruz ki ; dönüp dolaşıp gene aynı puslu havada mutsuz oluyoruz, mutsuz ediyoruz. Harcadığımız değil de biriktirdiğimiz, gönüllerde de biriktiğimiz, eşimiz dostumuz arkadaşımız dediğimiz insanlarımızdan eksilmediğimiz, mutsuz ettiğimiz ve edildiğimiz değil de; aldığımız ilk nefesten son nefese kadar yaptığımız tüm iyiliklerin dönüp dolaşıp bizi muhakkak bulacağı bir ömür temennisiyle herkese youtu.be/tm8bfSSnF2A eşliğinde keyifli okumalar diliyorum.
Kapak Kızı
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,4bin okunma
··1 alıntı·
1.711 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
hilalyalin okurunun profil resmi
Yeşil Peri Gecesi ve Osman serisi benim için özel bir yere sahip. Gerçekten hayatın içinden iki kişi gibi Şebnem ve Osman. Osman’a karşı kızgınlığımın sönmeyişi ve Şebnem’i nerede olduğunu merak ediyor olmamı Tunç’un kalemine borçluyuz bence :)
Seden Kıraner okurunun profil resmi
Ne kadar güzel bir inceleme.. Yüreğinize sağlık 👏👏
Ferah okurunun profil resmi
Çok teşekkür ediyorum sağolun.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.