Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Nitekim müşrikler, Mîrâc hâdisesi üzerine derhal bir yalanlama furyası başlatmışlardı. Maksatları, mü’minlerin kalbine şüphe ve vesvese tohumları ekerek onları îmândan çevirmekti. Bu sebeple pek çok sahâbîye gittikleri gibi Hazret-i Ebûbekir’e da gittiler ve ona müstehzî bir tavırla: “–Duydun mu, seninki semâlara çıktığından bahsediyormuş. Peki ya buna ne diyeceksin?” dediler. Hazret-i Ebûbekir ise büyük bir îman vecdi içinde, müşriklerin kulaklarına daha önce hiç duymadıkları ve bedbahtlıklarını bir kat daha katmerleştiren şu dâsitânî sadâkat cümlelerini nakşetti: “–O ne söylüyorsa doğrudur!.. Çünkü O, aslâ yalan söylemez! Ben O’nun her getirdiğine peşînen inanırım!” (İbn-i Hişâm, es-Sîret, II, 31) Şirkin temsilcileri, iğvâ ve vesvese teşebbüslerinin akîm (başarısız) kalmasıyla, kendilerine kahrederek bir kez daha elleri boş döndüler.
Sayfa 152 - Altınoluk, 2002Kitabı okudu
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.