Sanırım, Descartes'la başlayan şüpheci delil ve yanıt çizgisini yirminci yüzyıl boyunca çok ciddlye almakla bir hata yaptık. Kanaatimce on yedinci yüzyılda, bilginin varlığının bir sorunsal olduğunu ve onun sağlam bir temele dayanması gerektiğini düşünmek makuldü. Fakat günümüzde bunu sorunsal olarak görmeye çalışmak bana saçma geliyor. Şayet mevcut entelektüel durum hakkında açık olan bir şey varsa, o da bilginin günden güne geliştiğidir. Bilginin varlığı şüpheli değildir. Fakat şüpheci kaygılar üzerinde ısrar etmenin ve bunlara dayalı bilgiye dair (epistemik) duruşun felsefedeki zararlı etkilerinin daha ne kadar süreceğini bilseniz şaşarsınız.