Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Peygamberde nübüvvet, rüya ile başlamıştır. O vakit yaşı kırka varmış idi. Rüyaları hikmetli bilgilerden, bazı vak'aların keşfinden ibaretti. Bu hal altı ay kadar devam etti. Bu müddet zarfında Cenâb-ı Nebî uzleti itiyâd etmiş idi. Ekseriya vaktini Hıra dağındaki mağarada, gizlice ve tenhaca ibadetle geçirirdi. Bir gün kendisine Cebrail göründü ve:"İkra' bismi rabbike’l-lezî halak..." (Yaratan Rabbinin adıyla oku) (Alâk/1) âyetlerini getirdi. Melekût'un müşâhedesi Peygamber'e dehşet verirdi; tam sâfiyetine ve büyük sadâkatine yine bir delildir ki, vahyin mehâbetinden hayretler içinde ve perîşan olduğu halde şefkatli refikası Hatice’nin yanına gitti ve ““Beni örtün." dedi. Bir müddet o halde kaldı, biraz aklını başına topladı. Şahidi oldugu halleri Hatice'ye anlattı. Burada da dikkata şâyân ve ehemmiyetli bir nokta var. Cenâb-ı Peygamber mutlak doğru olmasaydı ve İslâm düşmanlarının iddia ettiği gibi peygamberliği bir oyundan ibaret olsaydı, Hatice'yi endîşelere salan o perîşan halin, Peygamber'de görülmemesi lâzımdı. Cenâb-ı Peygamber gördüğü şeylerden pek korkmuştu ve bu hâlete mütehayyir kalmıştı. Dehşet ve hayretini Hatice'den gizlememiş olacak ki, o şefkatler hazinesi, mukaddes zevcini alıp emmizâdesi meşhur Varaka bin Nevfel'e göstermiş ve Hazret-i Peygamber müşahedelerini ve işittiği vahyi Varaka'ya tafsilâtıyla anlatmıştır. Bu ilk nâzil olan âyet, Kur'ân'ın nazım ile nesir arasında olan hususî üslûbunun timsâlidir. Halbuki Peygamber'den evvel bu uslûpla meramını anlatmış olan kimse görülmediği gibi, Hazret-i Nebî'nin peygamberliğinden evvel olan ifade şekliyle de Kur'ân'ın üslûbu arasında münasebet ve benzerlik yoktur. Bu kelâm sırf vahiy hâletinin mahsûlüdür. Varaka bin Nevfel, Cenâb-ı Peygamber'in müşâhedeleriyle bu kelâmı ilk nazara ve tedkike alarak "Müjde Yâ Muhammed! Sen Hazret-i İsâ'nın haber verdiği âhir zaman peygamberisin, sana görünen melek, senden evvel Musa'ya nâzil olan Cebrail'dir." dedi. Hatta ferâsetinin ve irfanının kemâlinden, Peygamber'e kavminin çıkaracağı zorlukları gözönüne alarak "Keşke dâvanı ilân edeceğin vakit hayatta kalsam da, kavminin sana eziyetinde yardım etsem." sözlerini ilâve etti. | Ziya Nur Aksun, İslâm Tarihi Ötüken Yayınları, İstanbul:2019 sf:152
Sayfa 152 - Ötüken Yayınları, İstanbul:2019Kitabı okudu
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.