Gönderi

304 syf.
9/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Bu inceleme SPOILER IÇERMEKTEDIR!!!! Öncellikle ilk Shirley Jackson okumamdı. Bu kitapta her ne kadar gotik edebiyat dese de başrollerde kadın hikayeleri vardı. Harmanlanmıştı. Kitabın sonuna kadar o tedirgin etkiyi yaşatıyor. Ilk sarhoşla başlıyoruz. O öykü de kızın hayalet olma ihtimalini hissemedim desem yalan olur. Sonrasında ifrit sevgili öyküsüne geçiyoruz. Burda öyle duygular vardı ki çok beğendim. Misal "çarşafı niçin değiştirdiğini düşünmemek için hızlı hızlı çalısıyordu" cümlesiyle bize ne olduğuna dair mesaj veriyor. O zamanların Amerikasinda kitaptan anladığım kadarıyla evlilik öncesi ilişki tamamen istenmeyen bir durum ve kahramanız James Harris tarafından bu duruma maruz birakilmis hem de evlilik vaadi verilerek. Kahramanimiz aslinda hissediyor fakat konduramıyor ve deli gibi onu arayarak bu "kirlenmiş" hissinden kurtulmaya calisiyor... her ne kadar kahramaniz bu öyküde kalsa da James Harris diğer öykülerde karşimiza çıkıyor. Tıpkı Annemin Turtası Gibi cidden beni şoka uğratan bir öyküydü gerçekten de hala aslinda neydi diyorum kendime. Ki takibinde gelen Başa baş ve Village Aşığı adlı hikayelerinde de benzer bir durum var. Cadı beni tedirgin etse de fazla anlamlandiramadim. Ama Hain feciydi benim için. Hem o köpeğe yapilmali dedikleri cözüme üzüldüm hem de sehirli - taşralı çekişmesini hissettim. Gelelim Önden siz buyurun sevgili Alphonse ve Çiçekli Bahçe de hissedilen şey Irkçılık... okurken hem o cahilliğe sinir oluyorsunuz hem de hala her yerde yaşanabilen bir şey oldugu icin uzuluyorsunuz. Charles'da şaşırmadım tahmin etmiştim. Ketenler içinde geçen bir ögleden sonra ,Dorothy... ve sohbet adlı öykülerinde açıkcası oyle pek tat almadım. Elizabeth ,Kukla gene kadın hikayesiydi.Duygu durumları ve geçişleri sevdim. Köklü bir firma da çıkar ilişkilerine dairdi. Belirsizliğin yedi türü tam benlikti kitapçıda geçmesini ana merkezin kitaplar olmasiyla beni çekti. Gel de benimle dans et Irlanda'da insanların birbirini hor görmesi ve ırkçiliga dairdi. Tabiideki Bay harris cidden cildirtirdi. Tuzdan Sütunları çok beğendim.Yaşadığı düzeni bırakıp bambaşka şehire tatile giden bir aileye dairdi. O hissi yaşadığım için gerçekten karakteri anlayabildim. Şu koca ayaklı erkekler beni pek etkilemedi belki de cok benzer durumu okudum veya izledim. Diş adlı hikayesi beni cidden gerdi. Zaten en korktuğum şey dişçiye gitmekken bir de gerçeküstü bir yolculuk tam tamına olmuştu. Ve piyango kesinlikle ustune dair konusulmalı... Bunu okurken Nazilerin katliamlari yapip aksam eve gidince cocuklariyla ve aileleriyle keyifli zaman gecirebildigini bir nebze anlayabiliyorsunuz. Şok ediciydi neden o donem bu kadar tepki aldigini anladim. Gelelim tavsiye eder miyim... Ben cok begensem de herkesin sevebileceği bir kitap değil. Shirley vermek istediğini veriyor aninda bitiriyor yani uzatmiyor. O nedenle de çoğu hikayelerinde pat diye bittigi icin eksik gibi gelebilir. Oysa ki Shirley Jackson'un amacı bu degil sahsi fikrim, olay demin dedigim gibi vermek istediği duygu/hissiyatla alakalı.
Piyango ve Diğer Öyküler
Piyango ve Diğer ÖykülerShirley Jackson · Siren Yayınları · 2020129 okunma
·
235 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.