İslamın Dirilişi
Üst üste Sezai Karakoç okuyunca parçası olduğumuz ve belki de bu nedenle etraflıca algılayamadığımız fotoğraf daha da netleşiyor.
Kimliğimize dair bir fotoğraf bu. Kimiz ?
İnancın ister istemez bir çerçeve haline geldiği bu fotoğrafın sınırlarının farkında mıyız ?
İslam’ın dirilişi ifadesi kafalarda soru işaretlerine yol açabileceği için yazar baştan bir izahla konuya giriş yapıyor. Kitabın isminden şüphe tohumları ekilmesin niyetiyle yazarın izahını doğrudan aktarıyorum
“islam’ın dirilişi ile şüphe yok ki, İslam halklarının dirilişini söylemek istiyoruz. Yoksa İslam prensiplerinin değil. Çünkü: İslam prensipleri hiçbir zaman ölmemiştir ve ölmez, her zaman için dipdiri, ezeli ve ebedidir.”
İçerik itibariyle kitap, Müslüman anne babadan dünyaya gelmiş ama islam hariç kaç yön varsa hepsine eğilimli kitlenin diriliş ruhuyla canlanmasının, İslam’ın çağrısına kulak vermesinin zaruretinin altını çiziyor. Ve ancak bu şekilde canlanan, dirilen müslümanın dünyayı dirilteceğini söylüyor.