Ahmet Cemal'i böyle güzel satırlardan okumak ne güzel, ne hoş. İnsan anlatırken kendisini ne kadar eksik hissetse de, ''hissedebildiği'' müddetçe insanın kalbine dokunan cümleler kuracaktır elbet. Ve yine demek ki, bir insanın kelimeleri ne kadar kayboluyorsa, o kayboluşlardan geriye kalan boşluktan da o kadar derin anlatımlar çıkartıyor ortaya. Bu incelemenin güzelliği de bundan olsa gerek. Kaleminize sağlık. :)