Ne yapsam da üstesinden gelsem, ne yazsam da bu kitabın hakkını versem diye düşünmekten uzun bir süre bu kitabın incelemesini girmeyi erteledim. Çünkü öyle bir inceleme olsun istedim ki bütün önyargılar yıkılsın, tabular kırılsın, ayıplar unutulsun, yanlış doğru olsun. Ve şimdi de söz vücut bulsun: Yeraltı edebiyatı serüvenine girerken ilk okuduğum kitap oldu Az. İyi ki de o oldu. Sıkılmak haddim değildi bu yazılanlar karşısında. Ne rahatsız oldum, ne okumaktan sıkıldım ne de ayıpladım bütün olanları. Bu türde bir kitabı sırf içeriği ağır ve her şey çok açık seçik diye okumaktan korkuyorsan bu incelemeyi kapatıp masal kitabını okumaya devam etmelisin. Çünkü burada yazanlar hayalini kurdukların değil, her zaman kaçtıkların, içine attıkların, başına gelmesinden korktukların, konuşmaktan utandıkların, zihninde bolca yer verdiğin ve içten içe bundan zevk duyduğun ama insan içinde konuşulunca kınadığın şeyler aslında: Madde bağımlılığı, seks, sadizm, mazoşizm, cinsel şiddet, alkol, argo ve dahası. İçinde yazanlar ne olursa olsun bu kitapta geçenlerin etkileyici derecede iyi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Çünkü genel ahlak kurallarına uygun kitap diye bir şey yoktur. Bir kitap ya iyi yazılmıştır ya da kötü. Çocukluktan olgunluğa kadar zorlukla, şiddetle, yalnızlıkla, biraz heyecan, çoğunlukla acıyla büyüyen iki insanın hayatlarının kesişme hikayesini, onca yaşanan kötü şeye rağmen aşırı akıcı ve duygusal bir şekilde bağlanmasının hikayesini anlatmış Hakan Günday. Böylelikle de bu konuda ne kadar başarılı bir yazar olduğunu da kanıtlamış kendisi. Çünkü güzel şeylerden etkileyici şekilde bahsetmek kolaydır. Bunu herkes yapar. Önemli olan duyulmak istenmeyeni metanetle duyurmaktır. Bir insanı azın çok olduğuna inandırmaktır. Azı kaybedersen üzülmeyeceğini ama çoğu kaybedersen çok canının yanacağını göstermektir. “Bu yüzden az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...” Çok olmadığımız kesin Çok olan tarafta değiliz Çok olan tarafta olmayacağız... İyi okumalar.

AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,2bin okunma

··

501 görüntüleme

Murat Eybek

@abibliofobii ·

04 Şubat 2021 01:27

Bende okuduğumda çok beğenmistim gerçekten çok güzel bir inceleme olmuş bir kadının bir erkeğe bağlı kalması beni en çok üzen şeydi o kadar acıya, şiddete rağmen yine her şeye dayanmasi zor gerçekten.

1 sonraki yanıtı göster

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.