Bin güzelliği, bir hatayla siliyoruz.
Ma solitude, mon hermitage, mon repos
CIHE XWE LI DILE MIN ÇEKE
Ah, bebeğim, ben hala deliyim...
MATHİLDA
Nasara Zeydün Amran
Seni yaşayacağım, anlatılmaz;
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya..
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım..
Anlayacaksın.
Kimse bir Cemal Süreya gibi sevmiyor
kadını. Ve kimse bir Piraye kadar gururlu ama sevdasına sadık kalamıyor.
Çok sevmelerin devri kapandi.
Çok sevmelerin
tamanı değil artık. Sevip kavuşmayı
eklemenin devri değil bu devir. Kimsenin
ardindan yas tutulmuyor, ayrılığın acısı yilları bulmuyor. Şarkılarda aranmıyor, şiirlere yazılmıyor artık kaybedilenler. Dokunmadan sevilmiyor, görmeden taşınmiyor kimse yüreklerde. Sevdaya dahil değil artik hiçbir şey.
Sadık kalınmıyor verilen sözlere, yeminler
Kolayca bozuluyor artık. Emekle kazanılmıyor
artık sevdalar. Gidenin hoşça kaldığı gelenin
hosgeldiği devir bu devir. Çok güzel sevenlerin kendini çirkin hissettiği, çirkin sevenlerin
Kendini güzel zannettiği zamanı. Gidenin acısını
gelenle kapatmanın zamanı.
🖤
Aniden
bir kuş
havalanıyor ya
yüreğimden.
Aniden
bir kelebek
kanat çırpıyor ya hani..?
İşte o anda,
tam o anda...
Biliyorum ki..
aklından
geçiyorum..!!!
Birhan Eroğlu
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harfleri acz tutuyor
Bağışlamanı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat bir boş rüyaymış
Geçen ibadetler özürlü
Eski günahlar dipdiri
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Bağışlanmamı dilerim
Sana zorsa yanmaya razıyım
Kolaysa affı esirgeme
Hayat boş geçti
Geri kalan korkulu
Her adımım dolu olsa
İşe yaramaz katında
Biliyorum
Bağışlanmamı diliyorum
Cahit Zarifoğlu
Sabret! Bir gün göklere çekilen perde aralanır
Așikar olur tüm masalsı sırlar
Bir gün hüzün rıhtımından sis perdeleri de çekilir
aradan
Ne göğün maviliği kalır ne de denizin sakinliği
Zaman bile durduramaz hislerini
Kar gibi beyaz sanma bu ihtişamlı yanklyı
Bir gün karanlığı örten perdeler de aralanır
Ve Bir Sakın bir bir basiret gün aiin yalan havnt hayatın sanma makamıdır un an ikiye gözlerin oueerin ötelerin ayiran bir görmediği ardinı ardını gölge görmek gerçeği düşer
hüzünlü çığlıklar ülkesine
Zamanın uçurumunda intihar eden kayip bir yolcu var
içimizde
Ne yolcu kayboldu nede yol değişti
Sadece biz kaybettik...
Alıntı
hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
koşar gibi yürüyüşün
karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün
hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatın
karanlık boşluklarında akıp giderken zaman
adımla nasıl berabersem öylece beraberiz
seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye
gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat
koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
ve sonra her zaman her ölümlüye
aynı şartlar altında kısmet olmıyan
gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda
hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın
Attila İlhan