Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Engels
Bugüne kadarki tüm devrimler, belirli bir sınıf egemenliğinin yerini bir başkasının almasıyla sonuçlandı; ancak, bugüne kadarki tüm egemen sınıflar, hükmedilen halk yığını karşısında yalnızca küçük birer azınlıktı. Hükmeden bir azınlık bu şekilde devriliyor, bir başka azınlık onun egemen yerine devlet iktidarını ele geçiriyor ve devlet kurumlarını kendi çıkarları doğrultusunda yeniden biçimlendiriyordu. Bu sonuncu azınlık, her seferinde, iktisadi gelişme düzeyinin iktidara gelme yeteneğini kazandırdığı ve iktidara çağırdığı azınlık grubu oluyordu; tam da bu nedenle ve yalnızca bu nedenle, hükmedilen çoğunluk ya bu kesimin çıkarları doğrultusunda dönüşüme katılıyor ya da dönüşümü sessizce kabulleniyordu. Ama tek tek devrimlerin somut içeriklerini bir yana bırakırsak, tüm bu devrimlerin ortak özelliği azınlık devrimleri olmalarıydı. Çoğunluk, devrime katıldığında bile, bunu (bilerek ya da bilmeden) bir azınlığın çıkarlarına hizmet edecek şekilde yapıyordu; ama azınlık da, ya bu sayede ya da çoğunluğun pasif direnç göstermemesi sayesinde, tüm halkın temsilcisi olma görüntüsü kazanıyordu.
··
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.