Gönderi

Hud/71
(O esnada) hanımı (Sâre) ise (hizmet için perde arkasında) ayakta idi, (Lût kavminin helâkine ve eşinin korkusunun gidişine sevinerek) birden gülüverdi. Biz de onu (bu sevinçten daha büyük bir sürûra mazhar etmek için, onca yaşına rağmen kendisine ihsan edilecek) İshâk (isimli mübarek bir çocuk) ile, İshâk’ın ardından da Ya`kûb (nâmında bir torun) ile müjdeledik. İbni Abbâs (Radıyallâhu anhümâ)dan rivayete göre; Lût kavmini helâk etmekle görevlendirilen Cibrîl, Mîkâîl ve İsrâf îl (Aleyhimüsselâm) çok güzel yüzlü delikanlılar şekline girip İbrâhîm (Aleyhisselâm)a uğradılar. O onları ilk başta tanıyamadı, zaten tanısaydı, meleklerin yemediklerini ve içmediklerini bildiği için onlara yemek sunmazdı ve onlardan korkmazdı. Onların yemediklerini görünce sebebini sordu, melekler: “Biz para vermediğimiz yemeği yemeyiz!” deyince o: “Onun bir bedeli var, o da başında Allâh’ınadını anacaksınız, sonunda da O’na hamdedeceksiniz!” dedi. O zaman Cibrîl (Aleyhisselâm), Mikâîl’(Aleyhisselâm)a bakarak: “Böyle bir kişiyi Rabbinin Halîl seçmesi çok yakışmış!” dedi. Sâre (Radıyallâhuanhâ) İbrâhîm (Aleyhisselâm)ın endişesinin gittiğini görünce sevinçten gülmeye başladı. İbrâhîm (Aleyhisselâm)ın Hâcer valideden onüç sene evvel İsmâ’îl adında bir oğlu olmuştu. Ama doksanlı yaşlarına varmış olmasına rağmen çocuk sahibi olamamış olan Sâre vâlide İshâk isimli bir oğlu olacağı müjdesini alınca hayretini gizleyemeyerek bunun nasıl olacağını sordu, daha sonraki âyet-î kerîmelerde beyan edildiği üzere ona bu işin mûcize kabîlinden olacağı bildirildi.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.