Akşit Göktürk çevirisini okuduğum için iki nedenden ötürü şanslıyım. 1. Çeviri kalitesi güzel 2. Bilinenin aksine Robinson Crusoe 5 kitaplık bir eser, Akşit hoca 1-2. eseri çevirmiş, bu nedenle adadan ayrılan Robinson'un ne yaptığını ve Cuma'ya ne olduğunu öğrenebildim.
Gelelim Robinson Crusoe'ya... Şerif Mardin'in dediği gibi ben de Robinson'u "dengesiz" buldum. Yaptığı eylemlerin bazılarında düzen, mantık veya insicam yoktu.
Eseri severek zevkle okudum. Bunda yazarın gazetecilikten, iktisatçılıktan gelen tarafının etkisi olduğuna inanıyorum.
Eser, başlangıçta ıssız adada yaşamış gerçek bir denizci olan Selkirk'in anılarından esinlendiğini düşünüyorum. Ancak yazarın kurgusunda Hayy bin Yakzan'ın etkisi de olduğunu düşünüyorum, bu etki çok yüzeysel, çok az miktarda zannımca.
Eserde Katolik-Protestan, İngiliz -İspanyol-Portekiz, Köle-Efendi, Allah'a inanan-Puta tapan gibi tezatlıklar üzerinden özeleştiri ve eleştirilerin yer aldığı kısımlar bir hayli fazla. Yer yer katılmadığım düşüncelerde olsa, yazdıkları elbette insanı düşündürüyor.
Bu kitap aynı zamanda ıssız adaya düşen birisi için el kitabı olma özelliğini ihtiva ediyor ve insana içinde bulunduğu en olumsuz durumda bile olumlu bakış açısı yakalamanın gerekliliğini hatırlatıyor.
Kitabı KitapDünyam Doğuyu Keşfet maratonunda okumak ve yorumlamakta ayrı bir zevkti doğrusu.