Tiyatro şeklinde yazılan kitaplara olan önyargımdan mütevellit birçok tiyatro metnine olabildiğince uzak durdum. Çünkü tiyatroyu yerinde izleyemediğim sürece tiyatro metni okumak bana biraz absürt gelirdi. Refik Halit Karay'la başlayan serüvenime Sabahattin Ali ve Necip Fazıl gibi usta yazarlarla devam ettiğim için sanırım ziyadesiyle şanslıyım. Kitabını konusuna gelecek olursam: Kurgusunun basitliğinden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama sanki daha evvel böyle bir öykü okumuş hissine kapıldım. Kitapta ilgimi yukarılara çekecek bir şeyle karşılaşmadım. Zaten kitap doksan iki sayfa olduğu için bir solukta da bitiyor. Hoş vakit geçirmek için okunabilecek türden. Dili sadeleştirilmiş mi bilmiyorum ama gayet akıcı bir üslubu var. İyi okumalar dilerim.