Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

359 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
İskender Pala en sevdiğim Türk yazarlar arasında. Bunda yazdığı tarihi romanların çok büyük etkisi var. Yunus Emre'nin köyünde çıkan kıtlık yüzünden ailesi ve köyü için Hacı Bektaşi dergahına buğday istemeye gitmesiyle, dergahta geçen meşhur konuşma sonrasında nefesi değil ille de buğdayı istemesiyle başlıyor roman. Bu olaydan sonra onun manevi yolculuğu başlıyor, Tapduk Emre dergahında odun toplamakla geçiriyor yıllarını. Doğayla bütünleşiyor, her şeye "Bilmem." diyerek kibrini kırmaya çalışıyor, her yerde Allah'ı arıyor, aşk oduyla yanıyor. Edebiyat hocamızın sufi dervişlerle ilgili söylediği bir söz vardı. "Derviş olmak kolay değildir, her şeyi terk etmeniz gerekir ama bu yetmez. 'Ben her şeyi terk ettim.' demeyi de bırakmanız gerekir. Yani terk etmeyi de terk etmeniz gerekir." demişti. Bir sufinin Allah aşkını arayışının anlatıldığı bu romanda bir yanda Yunus'un küçük oğlu İbrahim'in hikayesi anlatılır. Her yanda Moğol tehlikesi kol gezerken küçük İbrahim'in yolu binbir tehlikeyle kesişir. Sonunda yanında bulunduğu işkence ustasının da etkisiyle Allah'a inanmayı bırakır. İki farklı hayat iki farklı şekilde akıp gitmeye devam eder. Dönemin Anadolu atmosferi de gayet güzel verilmiştir kitapta. Moğol zulmü altında inleyen halk kitleleri bunca acıya katlanmayı ancak tasavvufa sığınma yoluyla bulabilmiştir. Dili biraz ağırdır ama Yunus Emre'nin anlatıldığı bir kitaba da böylesi yakışırdı zaten. Bu kadar cesur ve zor bir konuyu ele alabildiği için yazarı da tebrik etmek lazım. Keyifli okumalar...
Od
Odİskender Pala · Kapı Yayınları · 202241,8bin okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.