Gönderi

176 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Bu kitaba karşı ön yargılar önü alınamaz bir hale geldiğinden ötürü düşüncelerimi dış etkenlerden ayırabilmek için okumaya karar verdim. Açıkçası dalga geçilebilecek bir şey bulamadım. Kitabın yazarının ne koşullar altında hayatını sürdürdüğü dikkate alınmalı. Ülkenin çoğunun fakirlikle boğuştuğu üçüncü dünya ülkesinde birinci dünya ülkesi sorunlarının bu denli yerden yere vurulması belki de şaşırılmamalıydı. Otobiyografide zihinsel sorunlardan sıkça bahsedilmiş ve paranın sunduğu göz kamaştıran hayallerin aslında nasıl bir çıkmaza sürüklediği anlatılmış. Hem samimi olma, hem de kendini gelebilecek tehditlere karşı savunma çabası içerisinde güçlü duruş sergilemeye çalıştığı açık bir şekilde görülebiliyor. Zihinsel sorunlarını kızının doğumuyla aştığı anlaşılıyor. İngilizce bir söz vardır, 'good deed never goes unpunished' diye. Hayatı boyunca iyi olmaya çalışmış fakat birçok kez ihanete uğramış. Kitabın buram buram 90'lar nesli koktuğunu da söylemeliyim. Sanırım kendisini en çok inciten şey, kendisinin karakterini bilmeden eleştiri yapan kişiler olmuş. Bu dünyada elinde parası olan, olmayanın gözüne batar. Hele ki paranın akışı başka yerden geliyorsa eleştirilerin şiddeti iyice artar. Belki de bunların en başında 'Acun'un Sevgilisi' başlığı altında değil de, Acun ile iş birliği yapan bir iş kadını olarak tanıtılsa ve öyle ilerlese belki bu kadar ileri gidilmezdi. Yine de bu bir bahane olamaz ve halkın kendini başkaları için kötü niyet istemeyeceği seviyeye gelene kadar eğitmesi gerekir. Kendi fikrimce, her ne kadar zengin olursanız olun bir sınırı vardır. İstediklerinizi elde ettikten sonra çok bir anlamı kalmamaya başlar. Eğer kendinize hakim olamazsanız bu bataklıkta gittikçe içine çekilir ve karakteri leş bir insan haline gelirsiniz. Çevrenizdekileri göremez, duyularınızı kaybedersiniz. Şeyma Subaşı'nın anlatmak istediği bu muydu bilmiyorum ama yaşadıkları onu bunun kıyısından döndürmüş. Çoğu kişinin aklında bir soru vardı, 'Gündemden düşmeden para kaldırabilmek için mi kitap çıkartıyor?' diye. Para kazanmakta kötü bir şey yoktur ama buna muhtaç olduğunu da pek düşünmüyorum... Daha çok kendini ulaşmak istediği insanlara tanıtmaya çalışmış diyebilirim. Karakterini anlatmış ama anlatırken birçok kez kendi dilinden sakınarak bir nevi bariyerinin arkasına geri geçmiştir. ''Ben iyi bir insanım, herkesin bildiklerinden ibaret değilim ve çok fazla yanlış dedikodu var'' kitabın ana teması olabilir. Benim fikrimi değiştirdiyse birçok insanın fikrini değiştirmiştir ve bundan ötürü de kendisi kitap yazmanın amacına bir nebze ulaşmıştır. Kitaptaki yazım hatası olan 'hidrolik asit' vakasını ise çok trajikomik buldum. Kitabın istediği etkinin tam tersini yaptı fakat Şeyma Subaşı sanırım artık o kadar da fazla umursamak istemiyor ve böylesinin kendi akıl sağlığı için daha iyi olduğunu düşünüyor ki ben de katılıyorum. Son olarak; kızını kendisinin bir kopyası olduğunu düşünüyor ve bir zamanlar -tamamen kendi fikrimdir- bir aşk/erkek için yapabileceği tüm fedakarlıkların enerjisinin hepsini kızına yansıtmıştır. İkisine de mutlu bir yaşam diliyorum. Empati kabiliyeti az olanların okuması tavsiye edilmez.
Sadece Şeyma
Sadece ŞeymaŞeyma Subaşı · Dex Yayınevi · 2019168 okunma
·
131 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.