Artık eğer yazılmışsa, günün ilk saatlerini Bilal Günaydın incelemelerine, (ya da artık hikayelerine demeliyim) ayırıyorum. Yazıldığı saatte karşılaşsaydım yine bu saatlerde okurdum. :))
Benim de nöronlarıma yazık ve sinapslarıma henüz ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. ✌🏻
Hikaye bazı noktalar da zorladı beni yorgun ve bıkmış olduğun anlara denk gelmiş olsa gerek ;), Şekip bey direnci ayakta tutan karakter. 😉 Karaismailoğlu gibi biraz da ikili ilişkiler katabilirdin. Her zaman gideri vardır. :)) Okudukça sonunun bir simülasyona bağlanacağını hissettim, çünkü hikaye bir filmin önizlemi gibi olurdu.
Sinirbilimsel terimlerle aram İki Karaismailoğlu kitabından ibaret ve çoğu unutulmuş durumda, fakat senin aktarmalarınla keyif verici oldu bu hikaye. Hoşuma gitti.
Eleştirmek istediğim tek nokta bunu bir incelemede aktarmış olman, malum herkes okumuyor. İleti olarak bir seri haline getirip bunu da kısa hikayelerden oluşan bir kitap haline getirmen içten bile değil.
Diğer incelemede ki hikayene ayrı bir zaman diliminde yer vermem gerekiyor. :))
İki kahveye mal oldu. 😅😅 Kalemine sağlık. 🍀