Jack London bir insana ve özellikle bana roman okumayı en çok sevdiren yazardır desem abartmış olmam sanıyorum... Okuduğum tüm romanlarında soyut kavramlardan bahsederken, aslında o kavramları içimize öyle bir serpiyor ki, hissetmeyi unuttuğumuz bir çok değeri, ilkeyi, yaşama sebeplerini tekrar bilince çıkarma olanağını elde ediyoruz... Diyalektik mantığın bana en iyi öğrettiği şey; İnsanın bilincini, davranışlarını, düşüncesini belirleyen temel etkenin içinde yaşadığı çevre ve onun maddi şartları olduğu gerçeği idi. Beyaz Diş'te bu gerçeğe bir kez daha tanık oldum. Bir Kurt' un yani Beyaz Diş'in roman içerisindeki iki farklı yaşamının, onun düşüncesine ve davranışlarına ne şekilde yansıdığını görebiliyoruz.. Özellikle romanda vurgusu yapılan "Sevgi" kavramına dikkat etmemiz gerekir. Sadece insanlar özelinde değil; bir hayvana, bitkiye yani herhangi bir canlıya içten gösterdiğimiz sevginin pozitif etkilerini doyumsayarak hissediyoruz. Sevgi kavramının ne kadar değerli olduğunu ve bu kavramın karşımızdaki herhangi bir canlıya içten aktarıldığında ne denli inanılmaz sonuçlara gebe olduğunu anlamak açısından gerçekten değerli bir kitap... Ayrıca Tanrı'ya, varoluş kavramına ve insanın Tanrı ihtiyacını duyumsama konusundaki istencine de mantıklı vurgularla değinmiş yazar. Özellikle ilkel toplumlar tarihi konusunda bir miktar bilgi sahibi olan okurlar için de güzel bir eser.. İNSAN, DOĞANIN VE SEVGİNİN TÜM GÜZELLİKLERİNDEN, HİSSETTİRDİKLERİNDEN YOKSUN BIRAKILIR İSE, KALBİ KATILAŞIR...

Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,3bin okunma

·

72 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mustafa Deniz Çakır