Gönderi

"Kaybetmek veya kazanmak diye bir şey yok. Kazandı veya kaybetti vardır, zafer veya yenilgi vardır. Bunlar kesindir. Geriye kalanlar için savaşmak zorundayız. Serpine ancak kendisine karşı çıkacak kimse kalmayınca bu savaşı kazanacak. O zamana kadar, mücadele olacak, çünkü akıntı her zaman tersine dönebilir." "Bu, delilik..." Dedektif Kurukafa öylesine çevik bir hareketle Tanith'e doğru döndü ki, Stephanie kadına vuracağını düşündü. "Çok sevdiğim bir arkadaşımın heykele dönüşmesine şahit oldum, Tanith. Meritorious ve Crow, bu dünyada saygı duyduğum insanlardan iki tanesi öldürüldü. Evet, bizim müttefiklerimizin gitgide azaldığını söylerken haklısın ama savaş hiçbir zaman kolay değildir, her zaman kayıplar verilir. Ne yapmamız gerekir biliyor musun? Cesetlerin üzerine basıp ilerlemek zorundayız çünkü başka şansımız yok. Serpine'yi durdurup bu işi bitireceğim. Benimle gelmek isteyen gelir. Gelmek istemeyen ise gelmez. Ne olursa olsun, ben Serpine'yi durduracağım." Dedektif Kurukafa, Bentley'e bindi ve motoru çalıştırdı. Stephanie duraksadı, sonra kapıyı açtı ve araca bindi. Emniyet kemerini takarken Dedektif Kurukafa'ya baktı ama Dedektif Kurukafa önüne bakıyordu. Dedektif Kurukafa üç saniye bekledi, sonra vites değiştirip gaza basmaya hazırlanırken Tanith de arabaya bindi. Tanith, "Bu kadar dramatik olmasına gerek yoktu," diye mırıldandı. Stephanie gülümsedi. Dedektif Kurukafa yola çıkıp hızını arttırdı. Stephanie, "Nereye gidiyoruz?" diye sordu. Dedektif Kurukafa, "Beni dinlemiyor muydun?" diye karşılık verdi. Eski haline geri dönmüş gibiydi. "Serpine'yi durduracağız. Konu hakkında uzun bir konuşma bile yaptım. Harikaydı."
Sayfa 323 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
··
87 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.