Kitap okurken sevdiğim, bir şeyler öğrettiğini düşündüğüm cümlelerin altını çizmekten çekinen biri değilim, aksine seviyorum. Bu kitabımı bir görseniz, altı çizili satırlarla dolu.
Büyükannesinin uzaklardaki torununa, kendisinden ona bir şeyler kalması için tuttuğu bu günce, -okunup okunmayacağı da meçhul- hepimizin aşina olduğu bir üslupla yazılmış. Fakat öyle bildiğimiz sıradan günceler gibi değil. Geçip giden uzun yılların, yaşanmışlıkların, nedenlerin ve sonuçların, acıların, itirafların kelimelerde ve cümlelerde karşılık bulduğu; en samimi duygularla aktarıldığı, içinde çok güzel nasihatlerin de bulunduğu bir iç döküş.
Kitapta Amerikan Kızılderililerin “Bir insanı yargılamadan önce gökte üç ay eskiyinceye dek onun mokasenlerinde yürü.” atasözü geçiyor. Büyükannesinin de torunundan istediği onu yargılamadan önce anlamaya, hissettiklerini hissetmeye çalışması.
Okurken beni yormayan, çok duygu yüklü bir kitaptı. Umarım siz de keyif alarak okursunuz.