İlk defa Puşkin okudum çok da sevdim.
Maça Kızı başlarda biraz beni üzdü ama sonra verdiği "hiçbir kötülük cezasız kalmaz" mesajıyla güldürdü. Kahramanımız Hermann hırsla kalkıp zararla oturmanın vücut bulmuş hali oldu ve beni eğlendirdi. Hikaye daha uzun olsaydı daha da keyifle okurdum ama defalarca filme uyarlanmış, en sevilenini bulup izlemeyi planlıyorum.
Mısır Geceleri ise Puşkin'in şiirle düz yazıyı iç içe geçirdiği tek öyküsüymüş ama vefatı nedeniyle yarım kalmış. Hem yarım kaldığı için hem de içindeki şiirler nedeniyle bana pek hitap etmedi ama devam etseydi orijinal bi şeyler çıkacağından emin olarak kapattım son sayfayı.