··
569 görüntüleme
Hocam kitabı yanlış tanıtmışsınız. Bizzat kitabın içinde biz nike'ın meşhur just do it sloganını önermiyoruz derken siz başlığa yazmışsınız. Sadece yap mantrası yapacağı işten kaçan insanda, işin gözünde büyümesine sebep olur. Biz bunun yerine "hemen başla" mantrasını öneriyoruz ve işe başladıktan sonra motivasyondaki değişme, işin devamı için daha sağlıklı motivasyon ve irade sağlar diyor.
"Tek bir kitap ile hayatında özdüzenlemeye girişiecek var mıdır" demişsiniz yazarın böyle bir iddiası olmadığı gibi savsaklama sorununu çözmek için sonsuz kaynak okukaya yönelmek yine yapmanız gereken işten kaçmak için kendinizi kandırmak olduğunu belirttiği alıntısı var. "Ayrıca, şunu da ilave etmek isterim ki değişim yalnızca okumakla mümkün olabilecek bir şey değildir. Bunu eyleme dökmek gerekir" diye.
Yazar okuru ikna etmek için, kitabı da okurun hayattında bir dönüm noktası olması gayesiyle yazmadığı açık aslında. Savsaklama kroniği olan insanlara savsaklama atakları geldiğinde içinde oldukları durumu fark edebilecekleri kırmızı bayraklar ve o erteleme alışkanlığından uzak durmak için strateji önerisi veriyor. Her konu başlığını da kendi gibi akademisyenlerin araştırmalarına dayandırmış.
Siz kitabı başlamadan bitirmişsiniz hocam oysa kitabın içinde başlamak yerine bitirmeye odaklanmanın da savsaklamakla ilişkisi anlatılmıştı. Kitabı kendi iddiası olmayan şeylerle değerlendirmişiniz ama kendi içindeki alıntılar da yukarıda yazdığım gibi kitabın öyle iddiaları olmadığını gösteriyor.
Yorumunuz için teşekkür ederim. Öncelikle ilk dediğinize katılıyorum ama yanlış başlık seçimimin kitabı komple yanlış tanıttığını düşünmüyorum ki yazının ilerleyen kısmında da “hemen” yapmanın önemine değindiği yerleri elimden geldiğince ekledim.
İkinci dediğim şey aslında yazara karşı çıkmak anlamında bir eleştiri değil. O paragrafa başladığım ilk iki cümlemi pekiştirmesi açısından yazdım. Kitapta aşırı ikna edicilik bulmadım ama zaten tek kitapla hayatında kim özdüzenleme yapar ki gibisinden. Yazarın iddialı olduğu bilgisinden sonra yazdığım için yazara karşıt gibi olmuş ama orada amacım kendi düşüncemi pekiştirmekti.
İkna edicilik ve dönüm noktasının tek bir kitap ile sağlanmayacağı aşikâr ama yazarın bu kaygılardan arınmış şekilde yazdığını da kesinlikle düşünmüyorum. Ayrıca ikna edici bulmayan zaten benim, yazarın bunu hedeflemiş ya da hedeflememiş olması bu noktada ‘benim’ yargımdan ayrılıyor. İkna etme amacı gütmeyen bir kitabı da pekâlâ ikna edici bulabilirim çünkü.
Kitabın daha en başında “Elinizdeki kitabı yazma amacım da bu. Okumaya başladığınız şu andan yaklaşık bir saat sonra, eskiye nazaran daha farklı biçimde davranmaya ve önünüze koymuş olduğunuz hedeflere doğru emin adımlarla yürümeye hazır hale gelirseniz, kitap amacına ulaşmış olacaktır” cümlesini sizce uzun vadede sağlanacak farkındalıkları kastederek mi yazdı yoksa biter bitmez sağlanacak aydınlanmayı hedefleyerek mi? Benim eleştirdiğim nokta bu zaten. Dönüm noktası demek nasıl beylik bir laf ise bir saat sonra etki beklemek de o kadar beylik laf. Sonuçta bu bir ağrı kesici değil. Kitabın girişinde böyle bir paragraf yer alıyorken siz bana bu cümlelerimin kitabı yanlış tanıttığını mı savunuyorsunuz?
6 sonraki yanıtı göster
Mesele beğendiğimiz değil, beğenmediğimiz yahut "eh" diyebildiğimiz kitaplara böylesine detaylı bakış atabilmekte. Uzun bir övgü yazmak, "nitelikli eleştiri"den daha kolay bence. Elinize sağlık efendim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.