“Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim.'' Demiş içimizdeki yunan şeytanı Sabahattinakiş Alisansaros.
O dönemde yaşayıp, tesadüf yoktur, tevafuk vardır, hayatta her şeyin bir sebebi ve sonucu vardır diye söze başlayıp, kafasına vura vura* gerçekleri ve doğruları beynine kazımak isterdim sinsi sansaroviçin...
Eminim çoğu konuda hem fikir olacak ve yüzüme karşı cümlesini 'tesadüf' değilde 'tevafuk' olarak değiştirecektir ama yanımdan ayrılır ayrılmaz her zaman olduğu gibi döneklik edip tekrar tesadüf diyecektir...
"Tesadüf O'nu 2 Nisan 1948 de önüne çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden haberdar, sinsi sinsi yaşayıp gidecektin.''
Ama gel gör ki tesadüf...
Tevafuk değil ha!
Tesadüf tesadüf...
P.S. *Atsız düşünceler...