Gönderi

80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Benim için çok farklı biri. Sanatı, hayatı, tutkusu ve aşkları hep merak etmişimdir... Her sözcüğü derin anlamlar ifade ediyor. Öylesine değil de yaşayarak tecrübe etmiş her harfi. Fazla bir şey söylemeye gerek de yok aslında. Alıntılar bile kişiyi eseri merak ettirmeye yetiyor bence ve de yetmeli de. Ancak yine de biraz bahsedeyim; Yıldızları, geceyi, var oluşu güzel yorumlayan Vincent'a... Derin derin okumak istedim. Ne de çok bildiğimi sandığım şey varmış. Ne de yüzeysel bilgimle anlamaya çalışmışım. Israrla defalarca yaptığı "Gece Kahvesi, Ayçicekleri, Kafe Teras, Patates Yiyenler ve tabiki Yıldızlı Gece"min her bir parçası çok daha anlamlı. Sanat ruhu incelten bir şey kesinlikle. Vincent Van gogh, malumunuz kulağını kesen ressam. Herkes böyle bilir. Ama o kulağı kesmeye çok sevdiği dostunun neden olmasına rağmen ( ki bu kıymetli yakın arkadaşı tarafından kesilmiş olduğu iddiası da vardır) sırf onu korumak için yaptığı fedakarlığı, kardeşlerinin içinde Theo'yu olan sevgisinin onu bu hayata bağlamaya yetmediğini, hayatı boyunca tek istediği şeyin anlaşılabilmek olduğunu, parayı harcayacağı zamanlarda ( bulabilirse tabi) yemek yemek ve boya almak arasında bir tercih yapmak zorunda kaldığında boyaları tercih ettiğini, resmin tutku haline dönüştüğünü ve gördüğü titreşimlerin gerçek olduğunu, Emile Zola kitaplarını içercesine okuduğunu, derin bir okuma tutkusu olduğunu pek bilmez kimse. İşte bu anlatılanın daha doğrusu yazdıklarının az bir kısmı. Hayatı boyunca dürüst bir adam olma ve anlaşılma isteği yolunda son mektubuyla Theo'yu derin hüzne boğan Vincent Van Gogh. Dünyanın en pahalı resimlerinden birine sahip olan, geceyi ve yıldızları bakmasını bilene sonsuz renk kartları ve titreşimlerle sunan, adına sarı rengi olan kulağı kesik deli adam... Keyifli okumalar...
Theo’Ya Mektuplar
Theo’Ya MektuplarVincent Van Gogh · Dorlion Yayınları · 20206,3bin okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.