Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

610 syf.
10/10 puan verdi
27 Ocak 1945'te Sansaryanhan'da Güvenlik'teki soruşturma sırasında Yaşamını onurlu bir biçimde yitiren Gerçek insan, yiğit devrimci Hasan Basri Alp'in Yüce anısına. Bu milletin kendi çocuklarına yaptığı kötülüğü kimse kimseye yapmamıştır. Nasıl kıydınız o güzel insanlara, kurtuluş savaşından sonra kesintisiz her dönem yaşadı bu ülke bu acıyı, katliamı. Nesiller yok edildi, aydınlık gelecek yok edildi. Biz neden ilerleyemiyoruz, neden olması gereken noktada değiliz sorusunun yanıtı işte burada. Kıyıldı fidanlara, suçları düşünmekti, faşizme hayır demekti. Ölmeleri gerekmiyordu :( Bir toplumun düşündükçe ilerleyebileceğini, tartıştıkça yanlışlarını göreceğini hiç bir zaman kabul edemedi bizi yönetenler. Eğitimsizliklerinden, bencilliklerinden, bireyselciliklerinden ilerici, eleştirel düşünceye hiç bir zaman tahammül edemediler. Peki bir devrim nasıl olabilir, ileriye gitmek nasıl mümkün olabilir? Sovyetleri ele alalım. Sovyet devrimini ortaya çıkaran, benimseten, bilinci aşılayan, önceki dönemlerde oluşan entellektüel birikimden bahsedelim. Bu devrimi düşünsel anlamda hazırlayan Tolstoy ve Dostoyevski vardı. (Tolstoy da çok şikayet eder köylünün bilinçsizliğinden, vurdumduymazlığından.) Peki bizde kimler vardı? Vedat Türkali düşünsel alanda bu ülkede büyük bir boşluğu dolduran büyük bir yazarımızdır. Olaylara sadece tek bir açıdan bakmayıp düşünceleri bin bir süzgeçten geçirerek okuyucunun önüne serip büyük resmi sunabilen başka bir yazar var mıdır ki? Her konuyu tarihsel gerçeklikler çerçevesinde değerlendirerek gerektiğinde acımasızca özeleştirimizi yapabilmek hepimizin boynunun borcudur. İşte bu ülkede eksik olan budur. Her daim ya karadır ya da beyazdır. Gri hiç yoktur, olamamıştır. Çünkü olanlar çarpıtılmış, hatalar gizlenmiş bunda da bir sakınca görülmemiştir. Güven bir roman kurgusu içinde yazılmış bir kitap olmasına rağmen gerçeğin ta kendisidir. Tarihsel bir belge niteliği taşır, devrim isteyen, solcu olduğunu söyleyen herkes bu kitabı- özeleştirilerle dolu bu kitabı- sinirlenmeden, kimseye küfretmeden, sindirmeye çalışmalı, ülkeyle ve kendisiyle yüzleştiren bir araç olarak görmelidir. Bugünleri yaşıyorsak, belki de bu zamana kadar kendimize karşı "Sahir" karakteri kadar dürüst olmamamızdan kaynaklanıyor bu. Kafamızı taşlara vurmamız gerekse de vuracağız. Geç kalmak hiç bir şey yapmamak kadar kötü değil. Huzur içinde uyu Büyük Usta, Vedat Türkali, Abdülkadir Pirhasan!
Güven - Cilt 2
Güven - Cilt 2Vedat Türkali · Everest Yayınları · 2014732 okunma
·
140 görüntüleme
Furkan okurunun profil resmi
Ekim devrimini ortaya çıkaran gücün aslan payının Tolstoy, Dostoyevski vb aydınlara ait olduğunu düşünmüyorum. Zira devrimden hemen önce, Rusya'da okuma-yazma oranı yüzde otuzları geçmiyordu. Yanlış anlaşılmasın, tabiki bu insanlar bir bilinç oluşturdu, bu yadsınamaz. Fakat olay sadece bu bilinci oluşturmaktan ibaret olsaydı, zira Sosyalist devrim Rusya'dan çok önce Almanya'da gerçekleşmiş olurdu. Rusya ile aynı yıllarda, Almanya'da Maksist, Sosyalist teori çok çok daha fazla biliniyor ve konuşuluyordu, yani entellektüel bilinç fazlasıyla mevcuttu. Peki, o zaman şöyle bir soru ortaya çıkıyor: Neden Almanya hem ekonomik koşullar olarak, hem fikirlerin bilinmesi açısından, hem de toplumsal bilinç seviyesi açısından, Rusya'dan bir kaç gömlek üstün olmasına rağmen, neden devrim Almanya'da değilde, Rusya'da patlak verdi? Bu sorunun en doyurucu yanıtı şudur ki, Rusya'da devrim adına, tamamıyla devrimin başarısı için seferber olan bir Parti vardı. Bolşevik Partisinin, devrim adına çabaları, o dönemde hiçbir ülkedeki sosyalist-komünist partiyle kıyaslanamayacak derecede muazzam bir boyuttaydı. Ki zaten, nesnel tarih anlayışında çoğunlukla "Rus devrimi" ya da "Rusya devrimi" yerine, "Bolşevik devrimi" terimi kullanılır. Böyle ilerici bir devrimin, Avrupa'da daha olanaklı koşullara sahip olan ülkeler varken, Rusya gibi, Avrupa'ya kıyasla daha gerici olan bir ülkede gerçekleşmiş olmasının en büyük nedeni budur: Partinin rolü. Yine harika bir inceleme, kitabı tavsiyeniz üzerine okuyacağım, teşekkürler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.