Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
Düştük bari düşünelim..
“Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında. Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar ben yaşarken koptu tufan ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kâinat her şeyi gördüm içim rahat…” Şairler benim için, yaşadığım dünyayı sözcükten değnekleriyle başka şeylere dönüştüren sihirbazlardır. Yine de onların nasıl yaşadıklarını ve yazdıklarını hep merak etmişimdir. Ve en çok da İsmet Özel’i.. <<Şiiri tanımak ve sevmek başlı başına bir iştir…>> Türk şiirinin yaşayan en önemli isimlerden biri o. Özel, sadece şair değil, düşünür kimliğiyle de ön plana çıkmış. Hakkında yapılmış birçok akademik çalışmanın yanında, düşünceleri ve hayatı hakkında da birçok eser yayımlanmış. İbrahim Tüzer, İsmet Özel’i anlatırken şunları söylemiştir: “İsmet Özel, şiirlerini kaleme alırken aynı zamanda bunlar üzerine fikir ileri süren; kendi şiir yazma geleneğinin sınırlarını ortaya çıkararak şiir sanatı üzerine açılımlarda bulunan ender şairlerden birisidir. Özel’in şiirlerinin ortaya çıktığı zaman dilimleri kronolojik olarak takip edildiğinde, kaleme aldığı poetik metinlerle, şiir evrenindeki genişlemenin paralellik gösterdiği anlaşılacaktır. Şiiri hayatının merkezine yerleştiren Özel, biyografisindeki serüveni şiir merkezli yaşamış, kendi varoluşunu anlamlandırmaya çalışırken şiire büyük önem vermiştir.” “Türklük” kavramına getirmiş olduğu tanımlamayla uzun uzadıya tartışmalara neden olmuştur. Türklük kavramı, İsmet Özel’de neseple/ırkla ilgili bir anlam içermez. Ona göre Türk=Müslüman’dır. İslami düşünce biçimlerini kendine özgü bir çözümlemeyle Türklük kavramı ile bağdaştırır. Tam bir Kalın Türktür kendisi. Yine kendisinden bahsederken şu ifadeleri kullanır: “Bir muamma olarak doğdum ve bir bilmece olarak öleceğim. İlk duyuşta insanın tuhafına gidebilecek bu sözleri caka satmak, kendimi cilalı göstermek maksadıyla söylemiyorum. Zaten cakaya, cilaya medar olacak derece havalı bir durumu işaret etmedim. Çünkü bir muamma olarak doğmak ve bilmece olarak ölmek benim şahsıma mahsus değildir. Evet, yalnız ben değil, her insan dahi tıpkı benim gibi bir muamma olarak doğar ve bir bilmece olarak ölür.” Büyük şairin daha önce okuduğum kitabı hakkında da bir iki kelam edip öyle Erbain’e geçmek isterim. Şiir Okuma Kılavuzu’nda şiir, şair ve şiirin okuyucusu ile ilgili niçin böyle bir eser yazdığını, niçin gerekli gördüğünü ve savunduğunu; “Şiirin yüzünü hiç kimsenin hatırlamadığı bir dünyada birinin kalkıp, şiirin tanınmaya değer bir yüzü olduğunu, ortalıkta dolaşan renkli ve solgun yüzlerce hayaletin yalnızca maskeler olduğunu söylemesi lazım” ifadesiyle anlatmaktadır. Şiirin niçin okunduğunu ise “Herhalde yokluğunu hissettiğimiz bir şeyleri tamamlamak, bir zorluğu gidermek ve nihayet bir doyum sağlamak için” yanıtını verir. Eveet şimdi geçelim ERBAİN’E... :) “Yaşamayı bileydim yazar mıydım hiç şiir? Yaşamayabileydim yazar mıydım hiç şiir? -Yaşama! -Ya bileydim? Yazar: Mıydım Hiç: Şiir.” (Kitabın giriş dizeleri.) Erbain; Rumi takvimde 22 Aralık'tan 31 Ocak gününe kadar süren kırk günlük kış dönemi ve aynı zamanda tasavvufta da sâlihin kırk gün süreyle özel bir mekanda inzivaya çekilip kendisini ibadete vermesi anlamlarında kullanılan bir terim. Ne kadar manidar öyle değil mi.. Kitapta 1953-1984 yılları arasında yazdığı şiirler var, ama nasıl güzel, nasıl çekici, nasıl sempatik.. Kitap, istediğiniz sayfadan okumaya başlayabileceğiniz, kimi yerleri atlayıp, kim yerleri geri dönerek okuyabileceğiniz, kimi yerleri de altını çize çize okuyup düşünebileceğiniz bir yapıya sahip. Onun şiirleri genel olarak ilk okunmada özümsenmeyecek fakat iki ve üçüncü okumalarda okuyana sanki tüm ömrünü bu dizelerde geçirmiş hissi verecek şekilde yazılmıştır. Hani bir okunuşta her şeyini veren şiir güzel değildir ya işte İsmet Özel’in de bu farklılığını, kendilciliğini seviyorum. Ayrıca beni böyle bir ustanın şiirleriyle tanıştıran https://1000kitap.com/YABGU66 'e bir kez daha teşekkürlerimi ileteyim. Özel’in, kullandığı dilde eriştiği yetkinlikte inkâr edilemez elbette. Özlü ve düşünsel yönden hayli zengin ve tatmin edici. Şiirlerinde kullandığı betimlemeleri, tasvirleri açıkçası kendine göre üslubu, dilsel bir gösteriminde en canlı ögesini oluşturmakta. Öyle ki Özel’in şiirleri gerçek manada kendisine hastır. Onun yazdıklarını ancak o öldükten sonra anlayacağımıza dair bir iddiası vardır. Ve anlaşılmamaya çalışmak onu farklı kılıyor. Öte yandan, bu kendine göre farklı üslubu, anlatımın akıcılığına da asla gölge düşürmüyor. “Kelimeler insanın iç dünyasındaki bütün tınıların başlatıcısıdır.” Birkaç şiirinin hoş yorumlarına denk gelmiştim onlara yer vermek istiyorum son olarak da. Her son bir başlangıçtır derler, son belki de hiç bitmeyecek olan bir başlangıcı temsil ediyordur kim bilir. <<Hepimiz ölecek yaştayız!>> 1963 tarihi altındaki şiirlerinden olan “Waterloo’da Bir Dişi Kedi” şiirinde; “Çünkü umulmadık bir şey oluyor artık insan. Bir şey, bir kahkaha sabahın karşısında Ve yüzüm, o deşilmiş, o iğrenç yara Artık kendine yürüyor kalkıp onlardan.” Diyerek insanlara karşı olan umutsuzluğunu ilk etapta bizlerle paylaşmıştır fakat bu umutsuzluk 1963’te kalmayacaktır. İki sene sonra Partizan ile gırtlağında bir harf büyüdüğünü ve dişlerinin yıldızlardan kamaştığına dair endişelerini bizimle paylaşır. Onun melankolisi bile bizi büyüleyecek cinstendir. 1967 yılında “Evet, İsyan” diyerek hepimizin kalbinde taht kurmayı başarmıştır ve bu Özel’in en tanınan şiirlerinden biridir. <<Ölüyoruz demek ki yaşanılacak!>> “İnsan, Eşref-i mahlukattı derdi babam Bu sözün sözler içinde bir yeri vardı Ama bir Eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman Bu söz asıl anlamını kavradı.” Bu şiirde bahsettiği üzere kestiği gerçek bilek damarları değildir. İsmet Özel, bir Eylül günü komünist benliğinin bileklerini kesmiş ve İslam’la bir bütün olma yoluna gitmiştir. Bu değişimi hissedebilmek için Partizan (1965) şiirine bakmamız önemlidir. Onun şiirinde Partizan nasıl ki bir devrin başlangıcı sayılabilecekse Amentü de o devri kapatıp yeni bir devir açmıştır. Ama İsmet Özel Amentü öncesinde düşündüğü her bir şeye küsmüş, onları sadece bugün İslam’a yaklaşmasında bir aracı saymıştır. Halbuki Özel’in 1974 yılına kadar yazdığı her bir dize de en az 74 sonrası kadar değerlidir. <<Şiirin özgürlüğe ihtiyacı yoktur ve fakat özgürlüğün şiire ihtiyacı vardır.>> “Gövdemi alemlere zerkederek Varoldum kayrasıyla varedenin Eşref-i mahlukat Nedir bildim.” Amentü (1974) onun kendi değişiminin manifestosudur. “Toparlanın, gitmiyoruz!” diyerek de bizleri bir arada tutmak ister şair İsmet Özel. Yaşayan son büyük şairlerimizden olan Özel’i şiirlerini ilk yayınladığı günlerden bugüne ve yarınlarımızda her zaman büyük bir edebi şahsiyet olmasıyla anacak ve edebiyatımıza olan katkılarından dolayı minnettar kalacağız, var olsun!
Erbain
Erbainİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20128,7bin okunma
··
1.146 görüntüleme
Cronossa okurunun profil resmi
Siz önceden belki bilinç dışıyla bir adım atmıştınız ve belki benim yaptığım sadece size bu adımı hatırlatmaktan ibaret oldu. (Esasında bir arkadaşım da beni İsmet beyle aynı fikirlere yakın görüp benim attığım adımı hatırlatmıştı.) Kitaplarım arasında en nadide parça olan Erbain bence de şiirin sınırlarını yeniden bir atılım yapmak yoluyla belirlemiştir. Ve İsmet özel in sadece şair olduğunu söylemek bilgisizlik olur. O şiirde düşünceli duyguyu yaratmıştır.. Hülasa biz adımı hayırlatmış olduk. Umuyorum ki sizde başka birine attığı adımı hatırlatmış olacaksınız..Bana kalan şu oldu: Yıkılma Sakın! Size de muhakkak bir iz bırakmıştır... Şiiirle kalın.
Demet okurunun profil resmi
Bilinçdışıyla atılan bir adım, bilinç akışında yer alarak sorumluluk bilinci oluşturması kaçınılmaz galiba. İsmet Özel'in de dediği gibi "Çünkü serbest düşünme zamanı geçti artık, şimdi mesai saati." İnsan neye bakarsa onu görür, ne okursa onu bilirmiş. Okuduğum her kitabın, kişiliğimde yeni bir tuğla koyduğunu hayal ederim hep. Ne de olsa "Yaşam kitaplarla değer kazanır; kitap olmadan insanlık aslında bir hiçtir." Ne mutlu o şiirdeki düşünceli duyguyu derinden hissedebilenlere... Şiirle, kitapla, maviyle...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.