İnsanlara yardım etmeyi, zor günlerinde onların yanlarında
olmayı çok severdi Yılmaz Güney. Sadece ayakkabı, elbise
ya da para göndererek değil, insanlar için her türlü fedakarlığı
yapmaya hazır bir "Adanalı delikanlı"ydı. Öyle ki, 12
Mart sonrasında İstanbul'un sokak sokak, ev ev arandığı günlerde,Yılmaz Güney'in Levent'teki evinin kapısı da çalınır.
Kapıyı açan sanatçı karşısında bir komiser ve silahlı polisler
görür: "İhbar aldık, Mahir'le arkadaşlarını evinizde saklıyormuşsunuz!
"
Kapının eşiğinde duran Yılmaz Güney, komiserin bu sözü
üzerine filmlerindeki o şakacı tebessümünü takınarak, parmağıyla
evin üst katını gösterir: "Yukardalar. . . " Güney' in
bu hareketi, komiseri ve tüm polisleri bir film sahnesi izliyorlarmış
gibi güldürür. Silahlı adamlar kahkahalar atarak ayrılırlar
sanatçının kapısından. Oysa aranan insanlar o gece
gerçekten de evin çatı katında gizleniyorlardı.
Yılmaz Güney, doğruyu söylemiştir polislere!