Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

464 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Buendia Soyunun Kalabalık Yalnızlığı
Dünyanın yuvarlaklığını kendi kendine hesaplayarak bulan, yıllarca tanrının fotoğraflarını çekmekle kafayı bozan Jose Arcadio Buendia ve onun Ursula ile birlikteliğinin başlattığı koca bir soy, dört nesil... Bu dört neslin hikayesi başlangıçtan sonuna kadar abartılarla, çelişkilerle, günahlarla, mistik olaylarla dolu. Ama sanmıyorum ki kimse okurken "burada biraz abartmış" desin ve okumayı bıraksın. Tam tersine, Marquez'in öyle bir kalemi var ki, hikayenin gidişatını, olacakları en başından bilsen bile okumayı bırakamıyorsun. Sürükleniyorsun olayların içine ve orada yaşamaya başlıyorsun. Jose Arcadio'ların, Aureliano'ların yalnızlıklarını öyle bir paylaşıyorsun ki; her ölenle biraz daha yalnızlaşıyorsun. Tek tek hepsi silinip gittiğinde ortada kimsesiz kalıyorsun. Buendia soyu, herkesin kalabalıklar içinde kendi yalnızlığını beslediği bir aile aslında. Ev ne kadar kalabalıksa aile bireyleri o kadar yalnız görünüyor. Ev ne kadar şenlikliyse aile bireyleri o kadar içsel acılar barındırıyor sanki. Ailenin en başından muhafazakar, dindar ve geleneklere bağlı bir görüntüsü var. Bunun yanında, işlenmeyen günah yok. Kibir, savrukluk, oburluk, hırsızlık, zina, yalan, ensest ailenin yüzyılına dahil olmuş günahlar. Ursula, korktuğu gibi domuz kuyruklu çocuklar doğurmadı belki ama, birbirini tekrar eden bir yazgıya mahkum Arcadio ve Aureliano'ların annesi, babaannesi, büyük ninesi oldu. Romanın geneline uzunca değinilmiştir, karakter analizleri yeterince detaylı yapılmıştır diye düşünüyorum. Ben merak ettiklerimi sormak istiyorum bunları yapmak yerine. Sonda öğrendiğimize göre, bu soyun hikayesi en baştan yazılmış. Her şey Sanskritçe yazılmış ve şifrelenmiş metinlerde anlatılıyor. "Metinlerin okunması, soyun bitmesi anına denk gelmese ailenin kaderi bir şekilde değişir miydi?" diye de düşünmeden edemedim. Jose Arcadio Buendia, yıllarca tanrının fotoğrafını çekmeye çalışır mıydı boş bir uğraş olduğunu bile bile? Albay Aureliano Buendia, yıllarını savaşarak geçirir miydi yine de? Aureliano Segundo mutsuz olacağını bile bile Fernandes ile evlenir miydi? Ursula, torunu Aureliano ile kızı Amaranta'nın yakınlaşmalarına göz yumar mıydı (ki ben hep hissettiğini düşünüyorum) Amaranta'nın yalnızlık yemini etmesine sebep olacak o laterna eve sokulur muydu, hem de onunla beraber eve giren adamın hazin ölümüne rağmen? Jose Arcadio, Rebeca'nın yapayalnız öleceğini bile bile onunla evlenir miydi? Jose Arcadio Segundo, Muz yetiştiricilerini Macondo'ya çekip korkunç olaylar yaşanmasına sebep olacağını bile bile tren getirme sevdasına düşer miydi? Aureliano, Amaranta Ursula'nın teyzesi olduğunu bilse onunla beraber olur muydu, o çocuğun doğmasına, soyun sonunun karıncalar tarafından yenmesine müsaade eder miydi?
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,2bin okunma
·
591 görüntüleme
Zeynep okurunun profil resmi
Harika bir inceleme.Okurken ben de aynı hislerde aynı düşüncelerdeyim.Kitap bitince okuyucunun yalnızlığı başlıyor sanki...Öyle bir his
Canan Doğan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, insan ya hiç bitmese ya da hiç başlamasaydım diyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.