Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Halk deyimlerinin çoğunu herkes bilir. Fakat bu sözlerin ilk defa hangi vesile ile kimin tarafından söylendiğini ve bağlı oldukları menkıbe ve hikâyeleri bilenler azdır. Yusuf Ziya Bahadınlı bu eksiği "Deyimlerinin ve Kaynakları" adını verdiği küçük ve zarif bir kitapla tamamlamış. Belki hepsini değil deyimlerimizin pek çoğunu ihtiva eden bu minimini sözlüğe bir göz attığım zaman, bilmediğim izahlara rastladim ve eserin dil ve tarih bakımından öneminin hacmini kat kat aştığını anladım. Meselâ (hapı yutmak) tâbirinin nereden geldiğini bilmiyordum. Kitapta şu izahı okudum. 4. Murad'ın yasaklarla dolu zamanında, afyon tutmak da yasaklar arasında idi. Bir gün Murad, hekimbaşısı Emir Çelebi'nin bu yasağa uymadığı hakkında bir ihbar alır. Çok sevdiği birinin emirlerini tutmayışına inanmaz. Fakat ihbarcı ısrar eder: " Padişahım, der, entarisinin ceplerini yoklayınız, afyon haplar halinde bir altın hokkanın içindedir. Bulamazsanız cezama razıyım." Murad Hekimbaşı ile satranç oynadığı bir sırada, ansızın: - Cebinde ne varsa boşalt, Çelebi! der. Hakkında hemen bir ihbar olduğunu anlayan Çelebi, büyük korku ile hokkayı cebinden çıkarır; içindekilerin ıslâh edilip zararsız bırakılan afyon hapları olduğunu söyler. Padişah büyük bir öfke ile: -Madem ki zararsızdır, hepsini yut bakalım! Diye bağırır. Çelebi afyon haplarını teker teker yutar. Onu tedaviye kalkışanlara da izin vermez. Bu şartlar altında yaşamanın zorluğunu anlayarak ölmeyi yaşamaya tercih eder. Ölümünü daha da çabuklaştırmak için bir bardak buzlu şerbeti diker ve orada can verir. Görülüyor ki, argo sanılan halk deyimlerinin çoğu tarihî bir anekdota bağlıdırlar.
Sayfa 201Kitabı okudu
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.