Gönderi

Sonra kız dönüp demiş ki: “Aga ne diyon sen?”
Âfet-i cihan, hükmü Süleyman, bir karış gerdan, Zelhâ-yı sânî, Yusuf-i zaman, alı al kırmızısı kırmızı, her bir kırmızısı değer yüz bin kırmızı (altın); yanağına bir fiske vursan bal palûzesi gibi, kırk gün, kırk gece tim tim titrer.
Sayfa 352 - Grafiker Yayınları
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.