Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1990'ların başında, deneyimleyen ve anlatıcı benlikleri araştırmaya başlayan Kahnernan ve Toronto Üniversitesi'nden Donald Redelmeier, kolonoskopiye giren hastalarla çalışmaya başlarlar. Kolonoskopi anüsten küçük bir kamera sokularak bağırsakların incelendiği, çeşitli bağırsak hastalıklarının teşhisinde kullanılan ve pek keyifli olmayan bir deneyimdir. Bu prosedürü olabildiğince acısız uygulamak isteyen doktorlar, sizce işlemin ve dolayısıyla hastanın rahatsızlık süresini mi kısaltmalıdır, yoksa daha yavaş ve dikkatli mi çalışmalıdır? Bu soruyu yanıtlamak amacıyla Kahnernan ve Redelmeier, 154 hastadan kolonoskopi prosedürü sırasında birer dakika arayla acı seviyelerini puanlamalarını ister. Acıyı ölçmek için 0 ila 10 arasında bir ölçeklendirme kullanırlar; 0 puan hiç acı hissedilmediği anlamına gelirken, 10 puan acının katlanılamaz olduğunu belirtmektedir. Kolonoskopi sonrasında hastalara ortalama acı puanları sorulur. Ortalama değerlerin, dakika dakika bildirilen acı seviyelerini yansıtacağını ve kolonoskopi uzadıkça daha çok acı çeken hastaların ortalama acı puanının yükseleceğini tahmin ediyor olmalısınız. Ancak gerçekte sonuçlar oldukça farklıdır. Aynı soğuk su deneyinde olduğu gibi ortalama acı süreyi görmezden gelerek sadece doruk-son kuralını yansıtır. Sekiz dakika süren kolonoskopinin en kötü anında 8, son dakikasında 7 puan acı çektiğini bildiren bir hasta, prosedürün genelini puanlaması istendiğinde 7,5 puan acı hissettiğini belirtir. Yirmi dört dakika süren bir kolonoskopi testinde en yüksek acı puanı yine 8'ken, hasta uygulamasının son dakikasındaki acıyı 1 puan olarak değerlendirir ve testin ortalama acı puanı sorulduğunda 4,5 cevabını verir. Kolonoskopinin üç kat daha uzun sürerek toplamda çok daha fazla acıya neden olması, hastanın hafızasında hiçbir iz bırakmaz. Anlatıcı benlik deneyimleri biriktirmez, ortalamalarını alır. Peki hastaların tercihi daha kısa ve ağrılı bir kolonoskopi mi, yoksa daha uzun ve dikkatli bir uygulama mıdır? Hastaların iki farklı benliğinin farklı beklenti ve istekleri olduğundan bu soruya tek bir yanıt vermek mümkün değildir. Deneyimleyen benliğe sorduğunuzda muhtemelen kısa süren kolonoskopiyi tercih edecektir. Anlatıcı benlikse son anlarla en kötü anların ortalamasını alacağı için uzun kolonoskopiyi seçecektir. Anlatıcı benliğe kulak verecek olursak doktorlar gerekmediği halde testin son etabını uzatıp bilinçli olarak hafifçe canınızı acıtırlarsa, deneyimin tümünün daha az travmatik geçeceğini söyleyecektir. Pediatristler ve veterinerler de bu yönteme başvurur. Muayenehanelerinde bir kavanoz dolusu şeker bulundurur ve can yakan iğneler ya da rahatsız edici muayenelerden sonra çocuklara (ya da köpeklere) bir avuç şeker verirler. Anlatıcı benlik doktor ziyaretini hatırladığında, son andaki on saniyelik mutluluk tüm muayenenin endişe ve ağrısının anılarını götürüverir. Evrim bu hileyi pediatristlerden çok önce keşfetmişti. Doğum sırasında kadınların yaşadığı dayanılmaz acılar düşünüldüğünde aklı yerinde hiçbir kadının bir daha doğurmak istemeyeceği varsayılabilir. Ancak doğumun sonunda ve takip eden günlerde hormon sistemi ağrıyı azaltan ve rahatlamayla beraber mutluluk hissi de yaratan kortizol ve beta-endorfin hormonları salgılar. Bunların yanı sıra bebeğe duyulan sevgi ve arkadaşlar, aile üyeleri, dini dogmalar ve milliyetçi propagandalar sayesinde doğum travması olumlu ve mutlu bir anıya dönüşür. Tel Aviv'deki Rabin Tıp Merkezi'nde yürütülen bir çalışma, doğum anısının genellikle doruk ve son anlardan oluştuğunu, genel sürecin doğum anısının oluşmasında neredeyse hiçbir etkisi olmadığını göstermiştir. Başka bir çalışmada 2428 İsveçli kadından doğumun üzerinden iki ay geçtikten sonra doğum anılarını anlatmaları istenir. Aktarılan deneyimlerden yüzde 90'ı ya olumlu ya da çok olumludur. Olumlu bildirimler, kadınların çektikleri acıyı unuttukları anlamına gelmez elbette, yüzde 28,5'i yaşadıklarını hayal edilebilecek en kötü acı olarak aktarır. Ancak bu acı bile deneyimlerini olumlu değerlendirmelerinin önüne geçemez. Anlatıcı benlik bir elinde keskin bir makas, diğerinde kalın uçlu siyah bir kalemle anılarımızla oynar. En korkunç anları sansürlerken mutlu sonla biten hikayelerimizi arşivler.
Sayfa 308Kitabı okudu
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.