İnsan elinin dünyaya döşediği yollar Tanrı'nın kaderiyle süslüdür. Kitabın benim için özeti bu cümle. Yazarken de hoşuma gitti,düşünürken de. Evet Özge,güzel bir cümle bulmuş olabilirsin Bir tren camına başınızı yasladığınızda önünüzden akıp giden şehirlerin resimlerine bakarken sizi neyin beklediğini aklınızda döndürebilirsiniz. Ama asla tam olarak bilemezsiniz. Bu öyle bir kitap. Ani bir ölümün adının artık Franz için tek yön Viyana bileti olması hayatının makas değiştirmesi değilde neydi? Aşık olurken, Sigmund Freud ile tanışırken, Gestapo hayatının ortasına düşerken bunun hayatına etkisinin belki çok az farkındaydı Franz ama her şeye sessizliği çöktüğünde artık biliyordu,tam anlamıyla biliyordu. "İstasyon girişindeki,Viyana'ya ilk gelişinde sarılmak zorunda kaldığı o gaz lambası direğini gördü. Ne kadar önceydi? Bir yıl? Yarım bir hayat? Bütün bir ömür? Kendine,hani vaktiyle saçlarında reçine kokusu,ayakkabılarında çamur parçaları ve kafasında birkaç şaşkın umutla direğe sarılan şu komik oğlana güldü. Derken,bu oğlanın artık olmadığını fark etti. O gitmişti. Zaman girdabının bir noktasında döne döne yükselmiş ve batmıştı. Gerçi her şey bir anda,hatta hızlıca olup bitti diye düşündü." Freud'un rüyalar ve cinsellik kitabından üstün körü bir kaç sayfa okuyormuşum gibi hissettiğim bölümlerin kıymetı bir yana, Franz'ın hayatının izini takip etmek çok keyifliydi. Zaten Freud'u tanıyan biri,kitapta ona rastladığı anda hemen gidip Franz'la tanıştırmak ister. Meselaaa...onları benim tanıştırdığıma size yemin edebilirim ama kanıtlayamam

Tütüncü ÇırağıRobert Seethaler · Jaguar Kitap · 20211,168 okunma

·

42 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.