Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

632 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ateşi Çalmak 1- Marx’ın Gençliği
Tartışmasız Karl Marx dünyayı sarsan, burjuvaziye bile kendini sorgulatan bir isimdir. Yaşadığı 1818-1883 yılları arasındaki 65 yıllık hayatında oluşturduğu teoriler birden aklına esmemiştir. Yaşadığı çağ, devrimler çağıdır. Her yıl bir yerlerde ayaklanma, isyan olmuş; bunlar askerlerin, polislerin bölgeye gönderilip halka ateş açmasıyla son bulmuştur. Burjuvazi, bir devrimden öylesine korkmaktadır ki 60 milyonluk Paris bütçesinin 12 milyonunu polislere ayırmıştır. İşte böyle bir çağda yetişen Marx, bu devrimlerden, devrimcilerden öylesine etkilenmiştir ki bunun için mesleğinden vazgeçmiştir. Anne-babasının sürekli “düzenin adamı ol.” söylemlerine karşın, kendi bildiği yoldan yürümüştür. Üniversite yıllarında, başka bir şehre geçince daha rahat olmuş, kendi fikirlerini oluşturmaya başlamıştır. Hegel’in fikirlerine ilgi duymuş, onu anlamak için çaba sarf etmiştir. Felsefi açıdan okumalar yaptığı kadar da, sürekli bir tartışma ortamına katılmıştır. Bu ortamlarda her zaman ilgi çekmiş, ön plana çıkmıştır. Etrafındakiler Marx’ı sürekli dizginlemek istemiştir, fakat aksine Marx daha da devrimci olmuştur. Gelelim aşk hayatına. Lise sıralarında beraber oturduğu Edgar von Westphalen’in ablası Jenny’e karşı ilgi duymuştur. Jenny, Karl’dan 4 yaş büyük olmasına rağmen bu, aralarındaki aşka engel olmamıştır. Uzun ayrılıklar yaşamış, farklı şehirlerde bulunmuş olmalarına rağmen birbirlerinden kopmamış, aksine daha çok bağlanmışlardır. Öyle ki; Jenny, Karl’ı daha iyi anlamak için Hegel bile okumaya başlamıştır. Engels, bir burjuva çocuğudur. İngiltere’ye giderken, ilgisini çeken Marx ismini ziyaret etmek istemiştir. Fikirleri uçuk olan bu gazeteciyi merak ediyordur. Fakat, onun fikirlerini dinlediği zaman sinirlenmiştir. Marx’ın alttan almasıyla yumuşamış olmasına rağmen, Marx’ın yanından ayrılırken kendi kendine şöyle demiştir: "Demek böyle biriymiş çılgın Trierli. Kendini beğenmiş ve acımasız. Hayır, bizim yollarımız farklı, ayrı.." Buna rağmen ileride yolları birleşmiştir. Bu kitabın sadece Marx’ı anlattığını söylersek çok büyük bir haksızlık etmiş oluruz. 632 sayfanın yaklaşık yarısı Marx’a ayrılmış. Geri kalan kısmı Johann Stock adlı devrimci kurgusal karakterin, önemli karakter gelişimi ve ihtiyar John Smith’in hayatını anlatıyor. John Smith’in küçüklüğünün anlatıldığı sırada bahsedilen küçük Peggy’nin hayatını kısaca anlatmak istiyorum. Peggy’i anlatmadan önce kısaca John’dan bahsetmek gerekir. Küçük bir köy kulübesinde doğan John’un 4 yaşını doldurduğu yıl toprak ürün vermedi. Anne ve babası, hayvanlarını satmak zorunda kaldılar. Çiftliğin hanımı, vergi ödeme tarihlerini uzatmayı reddedince satılma sırası John’a geldi. Annesi şehre inip, “Sör”lere yalvararak, zorla da olsa çocuğunu sattı. John ondan sonra asla köye dönmedi. Peggy’le bir furgonda* tanışmıştı. İndikten sonra bir binada, içlerinde Peggy’nin de bulunduğu 15 çocukla birlikte bir fabrikatöre satıldı. Buradaki yaşamına kısa sürede alışan John, bir süre sonra hastalandı. Ateşler içerisinde kıvranıyor, dişleri takırdıyordu. Peggy, molalarda gizlice John’a yemeğini yediriyor, onu yıkıyordu. John için yiyecek çalıyordu, ona tapıyordu. Peggy, daha 10 yaşında bile değildi. 8 yaşındayken çocuk esirgeme yurdundan, dayak yediği için kaçmıştı. 1,5 yıl polisten saklanıp, meyhane kapılarında dilendi. Bir toprak ağasının uşağı, Peggy’yi almış, bir ormanda ona tecavüz etmişti. Ama çok dindar biri olan uşak, Peggy’yi polise teslim etti. Peggy’yi dövüp, yurda gönderdikten kısa bir süre sonra fabrikaya sattılar. En sonunda John’un da aralarında bulunduğu bu fabrikatörün emrine girdi. John için çaldığı yemekler John’un hayatını kurtarmasına rağmen yöneticiler malzemelerde bir eksiklik fark etmiş, Peggy’yi kilere tıkmıştı. Bu işin zararlarına olduğunu fark ettiklerinde ise onu tekrar çalışması için saldılar. Öyle ağır şartlarda çalışıyordu ki, soğuktan titrediği bir gün ısınmak için bir kazana girdi. Isınma sorunu ile ilgilenen işçi, kazanın içine bakmadan kazanı yakınca “Yanan bir çocuğun, benzeri olmayan, korkunç çığlığı her tarafa yayıldı.” Çıkarıldıktan kısa bir süre sonra Peggy öldü. Öldükten sonra ise “iyi yürekli” fabrikatör mezarına şu tahtayı koydurdu: FABRİKATÖR GEORGE B. STRAYS'IN, MERHAMETLE HİMAYESİNE ALDIĞI SOKAĞA BIRAKILMIŞ PEGGY, HIRİSTİYAN İNSANSEVERLİĞİYLE KORUNDU. TANRIM, ONUN GÜNAHKAR RUHUNU AFFET! *Furgon: Genellikle yük taşımada kullanılan, atla ya da motorlu taşıtlara çekilen bir taşıma aracı. Belki biraz uzun oldu ama kitabın beni en etkileyen yerlerinden biri olan Peggy’nin hayatını anlatmadan geçemezdim. Burada da görüldüğü gibi patronlar böyledir. Bugün kısmen daha iyi koşullardaysak, bunun bedelini Peggy gibi çocuklar, haklarını ararken öldürülen devrimciler ödemiştir. Ölenlerin ardından da sanki sorumlular kendileri değilmiş, kendileri barış yanlısıymış, haklarını arayan insanlar teröristmiş gibi propaganda yapmayı da çok severler. Halkın önünde hepsi birer iyilik meleğidir. Ama günümüzde dahi, sırf onlar ceplerine 3 kuruş fazla koysunlar diye çocuklar doğru dürüst dondurma bile yiyemeden büyümektedirler. Marx’ın hayatını anlatmayı amaçlayan 5 ciltlik serinin ilk kitabı olan bu kitapta 1831-1845 yılları arası anlatılıyor. Kitabın yazarı Galina Serebryakova, bu kitabı yazmak için Almanya, Belçika, Hollanda, Fransa, İngiltere, İtalya ve İsveç'e giderek uzun araştırmalarda bulunmuş ve çalışmaları için materyal toplamıştır. Çok büyük bir emeğin sonucunda oluşan bu seriyi okumak; Marx’ın hayatını okumak, anlamak bir komünist için çok önem taşır. Marx, nasıl Marx olmuştur, fikirleri neyin sonucunda oluşmuştur, kimden etkilenmiştir? Bunları bilmek, Marx’ı anlamakta önemli bir adımdır. Bunu ise bir roman tarzında okumak çok daha keyif vericidir. Bir sonraki ciltte 1845-1849 yılları arası anlatılıyor. 1848 yılında Komünist Manifesto yazıldığı için, 2.cilt merakla okuyacağım bir kitap olacak. İyi okumalar.
Ateşi Çalmak 1
Ateşi Çalmak 1Galina Serebryakova · Kor Kitap · 2018232 okunma
··
668 görüntüleme
Sultannn okurunun profil resmi
Peggy'nin hayatından etkilenmemek imkansız. Çok korkunç bir ölüm :( Marx, neyseki ailesinin sözüne gidip, düzenini adamı olmamış. Ellerine sağlık Emir. Devamını da bekliyoruz.
Emir okurunun profil resmi
Peggy gibi nice çocuklar bu durumlardalar maalesef :( Marx biraz dik kafalı evet :)) olması gerektiği gibi... Teşekkür ediyorum Sultan Hocam, okudukça inceleme yazmayı düşündüğüm bir seri olacak. Beğenmenize sevindim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.