Necip Fazıl’ın şiirlerinin topladığı bu yapıtında kendi davasının ruhunda yarattığı fırtınaları döker dizelere. Abdülhakim Arvasi ile tanışmadan önceki dönemi ile sonraki dönemi arasındaki büyük farkın bu ruhta bir çatışma yaratmaması ve bu çatışmanın bir sanat eserine dönüşmemesi mümkün mü?
Ben onun en çok sader dille, katıksız bir sevgiyi ve bağlılığı anlatan şiirlerini severim:
"Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar."
Kabul edilmeli ki ülkemizde büyük bir kesimin- ki bu kesimde her yaştan insan vardır-dikkatini ve ilgisini çekmiştir. Bu ilgiyi de davasını anlattığı şirleriyle,yazılarıyla hak etmiştir.
Onu yüceltenler de var, kaldırıp yere çalanlar da
Sonuçta o da geldi geçti tüm gelip gidenler gibi
artık bir yalana benzer.