Osmanlı İmparatorluğu'nda, feth olunan topraklar tâ başlangıçtan beri umumiyetle Devletin yüksek mülkiyet ve murakabası altına konmuş ve köylü, toprağında daimî ve irsî bir kiracı vaziyetinde bırakılmıştır. Mülkiyeti Devlete ait topraklar, yani mirî arazi rejimi, tâbi memleketler hariç, asıl İmparatorluğun en büyük kısmında hakim bir toprak rejimi teşkil etmekte idi.