"Elbette sevgi derken; bizi sonradan pişmanlık duyacağımız şeyler söylemeye ve yapmaya iten, seçtiğimiz o kişi olmadan nefes alamayacağımızı düşündüren ve o kişiyi kaybetme fikriyle bile sarsılmamıza neden olan, sahip olunamayacak bir şeye sahip olmak ve elde tutulamayacak bir şeyi elde tutmak istediğimiz için bizi zenginleştireceğine fakirleştiren o şiddetli tutku patlamasından söz etmiyorum.
Benim bahsettiğim; kör gözleri açan, korkuya bile baskın çıkan, hayata mana katan, doğanın yıkım kanunlarına kafa tutan, serpilmemizi sağlayan, sınır tanımayan sevgi. İnsan ruhunun bencilliğe ve ölüme üstün gelmesinden bahsediyorum