Gönderi

227 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Eskiden beridir pek Türk yazar okumuyorum. Bunun başlıca sebebi sanırım okulda zorla okutulanları hiç ama hiç sevmemem, sevememem. “Okul kitapları zaten sevilmiyor ki!” dediğinizi duyar gibiyim ama durum benim için öyle değil valla: en sevdiğim yazar Gabriel Garcia Marquez’le okulda tanıştım mesela. Albert Camus’u, F. Scott Fitzgerald’ı ve hatta Shakespeare’i okulda tanıdım. İster Amerikancı deyin, ister özenti deyin, isterseniz farklı bir şey üretin; o size kalmış ama işte okulda okuduğum Türk yazarlar beni sarmadı. Hep içimi kıyan, “hooooof” dedirten bir yanları oldu. Bu yüzdendir çok uzun süredir zevkine sorgusuz sualsiz güvendiğim biri tavsiye etmediği sürece de önyargılı bir şekilde Türk yazarlardan uzak durmaya çalışıyorum. “Kitabımı okur musunuz?” diye iletişime geçenleri de genelde konu ilgimi çekmediği için geri çeviriyorum ama az da olsa merak ettiklerim de oldu. Hülya Temel tarafından kaleme alınan Üçüncü Çoğul Yalnızlık da bunlardan biriydi. Bu SPOILER olacak ama ilgimi çekmesinde yazarın kendisinin e-posta yoluyla yazdığı kısa tanıtım etkili oldu: “Romanımın konusu muhafazakar bir ailenin eşcinsel oğlunu kurtarma çabası, onu fakir bir kızla evlendirmesi ve hem kızın, hem erkeğin hem de annenin yaşadıkları ve iç dünyalarıyla hesaplaşması üzerine.” Açıkçası yalnızca kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısını okusaydım yüksek ihtimalle elime almazdım çünkü çok alışkın olduğumuz, yıllardır dinlediğimiz, izlediğimiz (ki benim dinlemekten ve izlemekten kaçtığım) hikâyeler gibi geliyor kulağa. Halbuki Üçüncü Çoğul Yalnızlık kitabının içinde bugün yabancı yazarların bile yeni yeni işlemeye cesaret etmeye başladığı konulara değinilmiş. Devamı: zimlicious.com/ucuncu-cogul-ya...
Üçüncü Çoğul Yalnızlık
Üçüncü Çoğul YalnızlıkHülya Temel · DORUK YAYINLARI · 20211 okunma
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.