Mütarekeden sonra İngilizler onu da Malta'ya götürmüşlerdi. Almanlardan bahsediliyordu. Alman devletinin tekrar kalkınması yahut ezilmesi ihtimalleri görüşülüyordu. Mithat Şükrü, derhal bir vazife ifa eder gibi, Alman hükûmetinin istikbali hakkında nikbin görünmeye ve işlerin düzeleceğini temine başladı.
Rahmi, derhal parmağını zayıf noktanın üzerine koydu:
Mithat hâlâ kendisini hükûmetteki İttihat ve Terakki'nin kâtib-i umûmîsi zannediyor ve her şeyi gül renginde göstermeye çalışıyor, ona müdafaa edilecek bir hükûmet olsun, isterse Alman hükûmeti olsun, bakınız onu bile okşuyor! dedi.