Şairle Sohbet
Bugün günlerden Ülkü Tamer,
İsmet Özel’le başlayan etkinliğe (#108590209) uygun olması için aynı şairin sözleriyle giriş yapalım incelemeye, “Ben yaşarken oldu her şey.” Ben de bahar teması ve çiçeklerle başlayan bu etkinlik sayesinde usta bir şairin günümüze bıraktığı şiirlerle tanıştım yaşarken. Bu yüzden farklı bir şairle tanışmama vesile olan 
Mona ve 
Sümeyra Özat ‘a teşekkür ediyorum. Mısralara dökülmüş kelimeler bir bahar ferahlığı gibiydi ikinci yeni akımından bizlere kalan.
Daha önce hiç okumadığım bir şair Ülkü Tamer. İkinci yeni akımı içinde yer alan bu çok yönlü sanatçıyı inceledikçe şaşkınlığım artıyor. Ben sadece bir gün okurum diye aklımda tuttuğumu sanırken, sevdiğimiz birçok türkünün sözlerinin ona ait olduğunu, tanıdığımız birçok bestede imzası olduğunu öğreniyorum. Öğrenmenin sonu yok:) Dolayısıyla, “biz seninle çok önceden rastlaşacaktık,” diyemiyoruz. O kadar uzağımızda değilmiş meğer. Yeni tanıştığımızı sanıp eski tanışıklığımıza devam edelim o halde.
Şairin şiir dünyasına merceğimizi tuttuğumuzda zıt imgeler dikkatimizi çekiyor. Ölüm, orman, silah, yalnızlık gibi imgeler terazinin bir kefesinde, güvercin, gemi ve sevişmek gibi imgeler terazinin diğer kefesinde. Yaşamla ölüm gibi, insana dair ne varsa dökülüyor mısralara. Tam da kitabın arka kapağında yer verildiği gibi, “Hem bir taş onun şiiri, hem bir çocuğun yüzü. Hem yalın ve sert, hem kırgın ve kapalı.”
Kelimelerin peşine takılıp biraz daha derine inelim şimdi adım adım. Üşenmedim saydım demeyeceğim. Anahtar kelimeleri girdiğimizde Word sayısını söylüyor hepsinin. Bakalım hangi imgeleri kaç defa kullanmış Ülkü Tamer bu şiir kitabında.
Ölüm: 86 Silah:18
Ot: 70 Güvercin: 15
Yalnız: 41 Sevişmek: 14
Rüzgar: 24 Yangın: 14
Tilki: 23 İkindi, Mor, Tavşan: 12
Gemi: 20 Tabut: 8
Kiremit: 19 Korkak: 5
Şimdi elimizden geldiğince bu imgelerle yapılan şiir dünyasının bize ne hissettirdiğini anlatmaya çalışalım.
“Soğuk Otların Altında”, “Gök Onları Yanıltmaz”, Ezra ile Gary”, “İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür”, “Virgülün Başına Gelenler”, “Sıragöller” ve “Antep Neresi” adlı şiir kitaplarından oluşan bu eserde; Özellikle Tagore şiirlerine benzeyen uzun, lirik mısraların yer aldığı “Soğuk Otların Altında” ve “İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür” başlıkları altındaki şiirleri beğendiğimi söylemek isterim. “Virgülün Başından Geçenler” bölümü ise bana hitap etmedi. Mutlaka burada da şairin anlatmak istediği bir derdi vardır biliyorum ama ben müneccim değil okurum sadece :) Vebali şiiri bu kadar kapatanların üstüne:)
Şimdi de şairle biraz sohbet etmeye çalışalım. Şair Sümeyra Yaman, “bir şairle sohbet etmenin en kolay yolu onun şiirlerini okumaktır,” diyor. Şiir incelemesi olunca bizim de bu yolu izlememiz gerekiyor sanırım. Bu mısraların arasına bir şeyler yazabilme cesaretimiz cahilliğimize sayılır diye umut ediyorum. Yalnızlıklar içine dert olan şairin mısralarıyla başlasın sohbetimiz…
“Ey benim yalnızlığım! Soğuk otların altından bakacağız onlara, değil mi?” (s.14)
Soğuk ve serin bir su gezecek köklerimizde,
Bakarken susacağız uzaktaki yalnızlığa, gelmek bilmeyen
Susmak bir yanılgı, konuşmak asıl o zaman,
“O en eski yalnızlığım çekip gitmiş, gelmez artık, nedendir anlamadım,” (s.21)
Anlamak bir yanılgı, kandırmak kendimizi, avutmak için
Ölmek kim bilir ne zaman, tarihi atmak yanılgı,
“Ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta.” (s.63)
Herkes için farklı zamanlarda öldüm, kendim için bilemem,
Bilmek bir yanılgı, insan avunsun diye,
“Durulmaz bu dağlarda artık, bu hışırtıda” (s.19)
Hangi gözümü kapasam yoruyor bu sessizlik, gördüklerim yoruyor
Unuttum adını çok fazla söylemekten, bozuldu ezberim
“Bana senin adını sorma,
bakarsın Ova derim,
bakarsın: Sıradağ,
bakarsın: Yayla,
Güneş, Güneş Tuzu, Kırağı Gemisi,
yüzünden inen Yağmur Teri.” (s.223)
Hatırlatır seni hepsinden kalmış izle,
Bir kasımpatı demeti gibi durur odamda mevsimsiz
Üşür hazırlıksız uzun bir kış için
“artık üşümek
zamanıdır, geçen kış
başlayalı bir yıl olmuş.” (s.88)
Hiç mi bahar gelmez, neyin inadı bu?
Karları özlüyoruz diye mi, özlemi karıştırıyoruz
Havayı, mevsimi, baharı, savuruyoruz gökyüzüne,
“İçime çektiğim hava değil, gökyüzüdür.” (s.133)
Çekip tuttuğum,
Gökyüzüne benzeyene kadar, gök yüzüne!
“İşte o zaman beni unutma,
Şairini, onun şiir yazan ellerini,
İçine dizilen sıragölleri,
Kendi kendine konuştuğun seni,
Her şeyi, hiçbir şeyi unutma.” (s.159)
Unutmak bir yanılgı, insan avunsun diye,
İçinde tortu kalmasın, unuttum sansın
Kendine söyle bunu, daha kolay yalınayak
“Yıllarca baktın kendi içine, biraz da başka şeylere bak şimdi.” (s.220)
Masanda oturup baharı beklerken bir inceleme yaz,
Yazmak bir yanılgı, şiirden anlamıyorsan
Mısraları hatırlat, taş değilsin ya!
Geceleyin denize fırlatılan...
O kadar şarkı sözü ve besteden bahsettikten sonra bir Ülkü Tamer şarkısıyla son verelim o halde incelemeye,
youtube.com/watch?v=zdlwbPU...
Belki korkular dağılır, sabaha doğru…
··
1.017 görüntüleme
Resul hocam görüyorum ki Savaş ve Barış kitabını okurken Tolstoy ile giriştiğiniz hararetli tart'ışmanın bir benzerine Ülkü Tamer ile de girişmişsiniz. Umarım o da rüyalarınıza musallat olmamıştır :)
Yine kitaba dair güzel analizler içeren, kaleminizden cümlelerle zenginleştirilmiş ve tabii ki kulağa hitap etmeyi de ihmal etmeyen özgün bir inceleme. Fazla söze ne hacet, kaleminiz daim olsun.
Katılımınız bizim için kıymetliydi. Siz en önemli kilometre 'taş'larımızdandınız. Umuyorum ki daha nice keyifli etkinlikte buluşuruz. Teşekkür eder saygı ve selamlarımı (asker selami elbette:) sunarım...
Savaş ve Barış gibi 55 gün sürmediği için rüyaya kadar girmedi :)
Ama güzel bir etkinlik oldu. Ülkü Tamer adı kazındı zihnimize. Emekleriniz için teşekkür ediyorum. Nice güzel şiirler ve etkinlikler temenni ederim. Selamlar bizden :)
Zaman geçiyor, yazanlar, okuyanlar birer birer gidiyor ama yazılanlar onlarca nesil boyu devam ediyor. Hele ki de şiir olunca kelimeler hiç tükenmiyor. Yüreğinize sağlık Resul bey, şiir okumuşcasına defalarca okudum incelemenizi sonsuz bir keyifle.
Yazmak bunun için değil mi Ferah hanım. Biraz konuşmak, biraz susmak, boşluklar bırakmak arada. Şairin peşine takılıp biraz ayak uydurabildiysek ne mutlu bize. Teşekkür ediyorum güzel yorumunuz için.
Resul Hocam, atışmaya dönüşmüş bu konuşma, demek ki şairler böyle konuşuyor :)
Çok keyifliydi, bir kez daha anladım ki şiir dönüştüren bir şeydir... Bu nedenle yer yer tehlikeli, yer yer mucizevidir...
Çok teşekkür ederim Eylül hocam. Şiir söz konusu olunca haddimi bilmem lazım. Atışmak bize büyük gelir. Biz ancak kervanlarda seyyahlarla atışabiliyoruz :))
Ama şunu söylemek isterim, birbirinden farklı, hatta zıt imgelerden oluşmuş şiirler birbirini tamamlıyor gibiydi. aralara bağlaçlar koymak istedim. Bu da cahil cesaretimizden olabilir:))
Tekrar teşekkür ediyorum hocam, saygılar...
7 sonraki yanıtı göster
Resul Hoca’m, gündüz ders arasında okurken yarım kalmıştı incelemeniz. Şimdi tamamladım. 😊
Şiir beni en zayıf yerimden yakalamıştır hep. Ne zaman iyi şiirlere denk gelsem, eski fotoğraflara dönüşüveriyorum:)
Yine bir güzel okuma serüvenini sizinle paylaştık. Ne iyi oldu. İncelemeniz de sizde bıraktığı izleri göz önüne sermiş zaten.
Virgüllerden, serin avlulardan, bahçelerden, loş kasabalardan, yazlık sinemalardan aynı vakitlerde geçmek ne hoş. Etkinliklerin güzel yanı da bu bence.
Şiire yakışır bir tablo çizip sayfalarımıza bırakmışsınız. Renkleri güzel, insan ellerinizden çıkan dokunuşları değerli bu tablo için teşekkürler. Yüreğiniz dert görmesin.
Şimdi buraya da ayraçlarla vurgu yapabilmek lazım. Ama gözüm kesmiyor, nerden başlamalı?
Öncelikle ders arasında okunmak büyük bir mutluluk oldu benim için. Seçme şansım olsa bundan iyisi aklıma gelmezdi.
Sonra, "Ne zaman iyi şiirlere denk gelsem, eski fotoğraflara dönüşüveriyorum" tam şiirlere uygun ne güzel bir ifade bu.
Sonra da imgeleri biriktirip tabloya benzetmeniz.
Çok memnun oldum güzel yorumunuz için.
Nice güzel etkinliklerde buluşma dileğiyle...
Öncelikle biz teşekkür ederiz Resul ağabey hem etkinliğe katılıp hem de böyle güzel bir inceleme kaleme aldığın için. Şiirleri okumakla kalmamış bir de ona birbirinden güzel mısralar eklemişsin tam anlamıyla sohbet olmuş Sümeyra Yaman'ın dediği gibi.
Ülkü Tamer ismini hep bildiğim, sempati duyduğum ama bir türlü okumayamadığım bir şairdi çoğu okurda olduğu gibi ( hem de memleketlim bu zamana kadar okumamış olmanın utancını duyuyorum). Sümeyra ile birlikte etkinliği düzenlerken hem Ülkü Tamer'i tanıtmaktı amacımız hem de bizimle aynı duyguları paylaşan, Tamer'in ismine aşina olan ama kapısını çalıp bir merhaba diyemeyen okur arkadaşlarımıza cesaret vermekti, amacımıza ulaşma yolunda güzel adımlarla ilerliyoruz bu yolda bize eşlik edip, mutluluk verdiğiniz için minnettarız.
Son olarak "Bahar" tüm güzellikleri ile geliyordu merhaba demeden olmazdı, sizlerin sayesinde çok sesli bir merhaba oldu..
Gönlüne sağlık. 🌿🙏
Ben teşekkür ederim, güzel bir etkinlik oldu. Ben payıma düşeni aldım. Bir şairim daha oldu ve imgeleri bu kadar sık kullanacak kadar cesaretli bir kalemle tanıştığımı düşünüyorum.
Bundan sonrası Ülkü Tamer şarkıları artık :))
1 sonraki yanıtı göster
Resul hocam elinize, yüreğinize sağlık. Bizimle sohbet eder gibi hoş bir inceleme olmuş. :)
Teşekkür ederim efendim. Maksat hasıl olmuş demekki. Memnun oldum böyle düşünmenize. Keyifli okumalar diliyorum :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.