Mesela bir işkence olayı. Bir işkence olayında bir yanda işkence eden var, bir yanda işkence edilen var. İşkence varsa, burada devlet bir şekilde sorumludur. İşkence edenin arkasında devlet yapısını görüyoruz. Arkadaşım Douglas'ın son zamanlardaki sosyolojik araştırmalara dayanarak yaptığı şu: "Bu aslında bu kadar basit bir manzara değil." diyor. Ortada bir işkence olayı olacak, biz protesto edeceğiz, devlet şunu diyecek, işkence olayı ortadan kalkacak ya da kalkmayacak. İşkence edenin kurumu var, polis kurumu var, devlet yapısı bunun karmaşıklığı, yargı vs. vs. Bu olayla; dolaylı, yarı dolaylı ilişkisi olabilecek odakları çoğaltmaya başlıyor. İşkence edilen açısından ise, ailesi var, bir örgüt üyesi olduğundan dolayı işkence görüyorsa; bir örgüt var, baro var, hukuk vs. var. Birdenbire merkezde iki, uçlarda da iki odak görürken, yirmi otuz odak çıkıyor.