Gönderi

Sistemin cinsiyet anlayışında en büyük farkı kapitalizm koyar. Adeta metalaştırılmamış tek organı yoktur. Sözüm ona bunu edebiyat, roman aracılığıyla sanat süsü vererek yapar. Ama bu sanatın temel işlevi sistemin dayanılmaz yükünün çekilmesinde kadının azami pay sahibi kılınmasıdır. Her çalışmaya bir ücret biçilirken, en ağır iş olan hamilelik, çocuk büyütme, evin her türlü işi ücretsizdir. Erkeğin seks kölesi olmanın da bir ücreti yoktur. Genelevde bile olan ücret kadar bir çok özel evde kadına değer gösterilmez. Evlilik namusu, onuru denilen şey, esasta “küçük imparatorun” bütün kahrının çekilmesidir. Nasıl ki büyük imparator, onuru saydığı devlet mülküne birşey olduğunda bunu savaş nedeni sayarsa, küçük imparator da onuru saydığı mal olarak kadına birşey yapılırsa bunu büyük namus meselesi, dolayısıyla kavga nedeni sayar. Daha da ilginç olan, kadının ruh olarak tamamen boşaltılması, biçimsel olarak da aşırı kadınsı, süslü-sesli bir “kafeste kuş” haline getirilmesidir. Ses ve makyaj düzeni, doğal kadının çok dışında öz kimliğinin ezici biçimde inkarına dayanan, kişiliğini öldüren bir durum arz eder. Kadıncılık, kadının özel olarak kişiliksizleştirilmesidir. Bir erkek icadı ve dayatmasıdır. Böyle olduğu halde, sanki kadının doğal duruşu buymuş gibi suçlamaktan geri kalmaz. Tüm reklam, teşhir malzemesi olarak kullanılmasından bizzat sistem sorumlu olduğu halde, bu da kadının doğal özüne yakıştırılır. Kadın onuru kapitalizmle en dip noktasına oturmuştur. Kadının kimliğinde dibe vuran, ayni zamanda komünal toplum değerleridir. Sistemin mantığı hem buna muhtaç hem de oldukça becerilidir. Pornoyla her tür kutsallığından soyutlanan kadın cinsi, kapitalizmle başlangıçtaki primata indirgenmiş olur. Kadının uygarlık tarihi boyunca toplumdan silinmesi, hiyerarşik ve sınıfsal gelişmeye bağlı olduğu kadar, erkeğin egemen erkek toplum yüceltmesine de bağlıdır. Yine kadın, toplumda etkinliğini ne kadar yitirmişse, komünal değerlerden de o denli uzaklaşmış olur. Kadının doğası komünal toplum değerlerine daha yakındır. Zekası doğanın özelliklerine karşı daha duyarlı ve gerçekçi olduğundan duygusal zeka ön plandadır.
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.