Yazar bu kitabında çevresindeki insanları yani beraber yaşadığı beraber öldüğü insanları anlatmış,
Çünkü çevremizdeki insanlar bize şekil verir biz çevremizdeki insanlardan beslenir ve etkileşiriz.
Bizler olayların ve şartların durumuna göre olgunlaşırız. Yazar çevresindeki insanları anlatırken yani kendinin etkileştiği insanları anlatırken hiç ayrım yapmamış, bütün temas ettiği insanları anlatmaya çalışmış yani hoşlandıklarını da hoşlanmadıklarını da sevdiklerini de sevmediklerini de ve onu sevmeyenlerin hayatını ayrım gözetmeksizin eleştirinin dozunu kaçırmadan ve hiç hakaret etmeden anlatmaya çalışmış.
Bu kitabında yazar diğer kitaplarına nazaran usta olduğu hiciv ve güldürü sanatını çok nadir yerlerde kullanmış mesela örnekle.
"Bizim memleket böyledir... ne kanun var, ne kanun adamı..."
"Öyledir efendim..."
"Birinin yaptığını öteki bozar..."
"Öyledir efendim..."
"Bakalım daha ne kanunlar çıkaracaklar..."
"Çıkaracaklar efendim..."
"Yok, devlet adamı yok..."
"Yoktur efendim..."
Sayfa 501
Bir terzi Peltekis vardı. Dahi idi herif. Deveye elbise yapsa, adam olurdu. Çok da tatlı cakası vardı, kültürlüydü... Müşterilerine:
- Ulan, ben ölünce ne b** yiyeceksiniz, alıştınız bana... Vallahi sizin için tek çare var, nudistler derneği kurup çıplak gezmek, derdi.
Sayfa 591
Bu yazarin okuduğum 5 kitabı.
Okuduklarım:
1. Sizin memlekette eşek yok mu ?
2. Şimdiki çocuklar şahane
3. Şimdi Avrupa
4. Bir sürgünün anıları
5. Birlikte yaşadıklarım birlikte öldüklerim
Umarım bana ayrılan kısıtlı sürede yazarın bütün kitaplarını okuyabilirim
Çünkü çok keyif aldığım bir yazar.
Kitaptan aldığım bir alıntıyla da desteklemek istiyorum bu cümlemi.
"Yapılacak öyle çok işim var ve öyle de az zamanım kaldı ki..."
Sayfa 436
Etkinliği düzenleyen
Ebru Ince'ye ve gıyabında https://1000kitap.com/Nordavind'ya teşekkürler ediyorum.