Ey nihâl-i çemen-ârâ-yı edeb
Nûr-bahsâ-yı dil ü dîdei eb
Varma gayrın evine bî-davet
Ola amma o da ehl-i hirfet
Vardığın meclis ola ehl-i reşâd
Olmaya encümen-i fısk ü fesâd
Olma meclis de ne pürgû ne hamûş
Vakt ile gah zeban ol gehi gûş
Olur insanda zeban bir, iki gûş
Sen dahî söyle bir, ol iki hâmuş
Kimseye verme huşunetle cevâb
Lutf ile izzet ile eyle hitâb
Kimsenin aybını urma yüzüne
Gûşunu bâb-ı kabul et sözüne
Eyleme kimseyi ta ‘a techîl
Etme mahlûk-ı Hudâyı tahcîl
Hele neylersen et ey ruh-ı revân
Olma hatır-şiken ü tûnd-zebân.
Açıklaması:
Ey edeb ve terbiye çimenini süsleyen fidan. Ey babasının gözüne ve gönlüne nur bağışlayan oğul!
Başkasının evine davet edilmeden gitme. Davet eden kimse de gönül ehli olmalıdır.
Gittiğin meclis doğru yolda olanların toplandığı bir yer olmalı. Fısk ve fesat cemiyeti olmamalıdır.
Bir mecliste ne fazla konuş ne de sus. Zamanı gelince konuş ve dinle.
İnsanda dil bir kulak ikidir. Sen dahi bir söyle iki dinle.
Kimseye sertlik ve kabalıkla cevap verme. İyilik ve saygı ile insanlara hitap et.
Kimsenin ayıbını yüzüne vurma. Kulağını insanların doğru sözüne kabul kapısı yap.
Kimsenin bilgisizliğini asla ortaya çıkarma. Allah’ın yarattığı bir kulu utandırma ve küçük düşürme.
Ey canınım canı, bilhassa ne yaparsan yap, kalp kırma, gönül yıkma, sert sözlü de olma.
Ahmet Şimşirgil'den naklen