Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

512 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Tanrı İmparatoru!
Dune... Bir Çöl Gezegeni'dir Dune. Evet çöl gezegeni. Daha doğrusu çöl gezegeniydi... Kynes'ın hayalleri geldi kitabı elime alınca aklıma. Onun başarmak istediği şeyleri düşündüm önce. Sonra da, saçmalama Fazi sen hele bir okumaya başla neler olacak dedim kendime. Önce konudan sonra da uzun uzun hislerimden bahsedeyim istiyorum. Dune eski alışkanlıklarından, adetlerinden kurtulmuş ve Leto yaklaşık 3500 yıldır tahtta olmanın getirdikleri ile savaşmaya başlamıştır. Onun yazdığı günlüklerin nam-ı diğer Çalıntı Günlükler'in bulunması ile başlıyor Tanrı İmparator'u. Ve her bölümün başında bu kez de Çalıntı Günlükler'den bölümler okuyoruz. Dune Çocukları'nda ilk kez duyduğumuz "Altın Yol" kehaneti ve bu kehanetin sonuna gelen bir gezegen var karşımızda. Peki kehanetin sonunun nasıl olacağını biliyor muyuz? Tabi ki hayır! Leto'nun Tanrı olmayı kabul etmesinin üstünden geçen 3500 yılda gezegen baştan yaratılmış, yeşillenmiş ve su sorunu da ortadan kalkmıştır. Kum solucanlarıyla kaplı bedeni ile adeta evrim geçiren Leto; 7 metre uzunluğunda, 5 ton ağırlığında, sadece yüzü ve elleri insana benzeyen, bacakları körelmiş, yarı insan yarı kum solucanı şeklini almıştır. İşte iki fan çizimi ile Leto'nun görünümü: hizliresim.com/bcQkRO hizliresim.com/qVTTfZ Halk tarafından sevilmeyen bir Tanrı'ya dönüşmüştür. Düşünün her şey herkes değişirken sadece Tanrı İmparator yerinde kalmıştır! Bu sayede yaptıklarından ya da yapmadıklarından dolayı hem Ixlileri, hem Tleilaxlıları hem de Rahibeler Birliği'ni karşısına almıştır. Yani tam anlamıyla tek başınadır Leto! Kendine kadınlardan oluşan bir ordu kurmuş ve onlara Balıklarla Konuşanlar adını vermiştir. Altın Yol'un muhafızlarıdır onlar. Seriye birkaç karakter daha dahil olur dördüncü kitapta. Bunlardan biri Moneo, Leto'nun başyaveri diğeri ise Moneo'nun kızı Siona'dır. Moneo, imparatorca sınanmış ve sınavı geçip ona sadakatini kanıtlamışsa da kızı kendine hiç benzememektedir. Leto da bunun farkında ve Siona ile ilgili plânlarını sadece kendine saklamaktadır. Bunlar yetmez gibi Hwi çıkagelir. Leto'nun insan tarafına şahit olmamızı, seri boyunca bunu unutmamamızı sağlar. Bir de serinin sürprizi, üzümlü kekim Idaho var tabi. Atreides Hanedanı'na sadakatin vücut bulmuş hâli. (♡) Bakalım seride Idaho'nun rolü nedir? (Bu kısımları size bırakıyorum.) Her şey karışmış, düzenin altında adeta bir kaos hakimdir. Bu kaosun yaratıcısı Tanrı İmparator, Altın Yol'da neler görmüştür? Babasının kabul etmediği ve bunun için çöle yürüdüğü kehanet hayali, Leto'ya şans mı getirecektir yoksa sonu mu olacaktır? İşte konumuz bu sevgili 1000kitap dostlarım. Gelelim benim yorumlarıma. Öncelikle, okurken gözlerim hep Muad'Dib'i aradı. Ah aniden çıkagelse, bir yerlerde zamanını bekliyor olsa dedim kendi kendime. Muad'Dib kırmızı çizgimizdir! :D Sanırım Frank de seride eskiye özlem duyacak okuyucuları düşünerek, gezegene Kynes Denizi ve Idaho Nehri gibi detaylar eklemeyi ihmal etmemiş. Alıştığım Dune suya olan tutku ve önemle gözümde büyürken, bu yeni gezegenin su bolluğu beni biraz üzdü. Leto'nun hafızasında yaşayan sayısız insan ve anı da olmasa suya verilen önemi hiç hatırlamayacaktım. Belki de yazarın yaratmak istediği hisler tam olarak bunlardır. Kuşların uçtuğu, ağaçların ve yeşillerin bol olduğu bir Dune okuyun bakalım demiştir kendi kendine. Okuyun da bolluk, zenginlik takıntısının nelere sebep olduğunu kendi gözlerinizle görün. (Bu fikir kitap boyunca beynimde dönüp durdu.) Serinin ve Frank'in kadınlara verdiği büyük roller yine kendini hissettiriyor Tanrı İmparatoru'nu okurken. Balıklarla Konuşanlar da bunun kanıtı zaten. Altın Yol'un muhafızlarını kadınlardan oluşturmak büyük cesaretti ve takdir ettim bunu. Çok sevmediğim Rahibeler Birliği'ni bu kez birçok yerde haklı bulmuş olmam da bir ilk oldu benim için. Baharatsız bir yaşamın zor olduğu gezegende istenirse birlik içinde olunabileceğini gösterdiler okuyucuya. Bir de Yasak Orman ve D-Kurtları meselesi  var ancak oralara girmek dahi istemiyorum çünkü yaratılan bu yeni karakter tam anlamıyla seride yer bulamıyor kendine. Bunun da güzel bir fikir ama eksik bir anlatım olduğunu hissettim ben. Belki ilerde karşımıza çıkacaktır, kim bilir! Leto ile ilgili fikrim ise şöyle. Seri onun Tanrı olma serüvenine öyle çok odaklanmış ki başka bir şey düşünemedim. Leto'nun insanlara özgü şeylere duyduğu özlem etkileyici bir şekilde yansıtılsa da serinin tek odak noktası Leto olmamalıydı bence. (Herbert eleştiriyorum farkındayım buna hayret etmiyor değilim :D) Her şeyin her cümlemin sonunda şunu yinelemek isterim. Düşünüp bahsettiğim her şey, seriye verdiğim büyük değerdendir. Bu harika seri, Herbert zekâsına duyduğum saygıyı her kitapta daha da artırıyor. Tanrı İmparatoru'nda umduklarım ve bulduklarım bunlardı benim. Şimdi sıra Dune Sapkınları okumakta. Heyecanla başlıyorum!
Dune Tanrı İmparatoru
Dune Tanrı İmparatoruFrank Herbert · İthaki Yayınları · 20212,827 okunma
··
895 görüntüleme
Semih Doğan okurunun profil resmi
Muad'Dib kırmızı çizgimizdir! İncelemenin içerisinde hemen kaptım bunu :) Yorumlarına katılıyorum Fazi. Eline sağlık.
fazi okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Semihcim, çizgimiz belli olsun :D
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.