"Robinsonad" denen, yapay bir zorlama ile dünyanın geri kalanından yalıtılmış olan roman kahramanı, kendi yeteneklerini, beceri ve sosyal birikimlerini tek başına geliştirmek durumunda kalır (Robinson Crusoe). Oysa ütopya'da, bireyin mutluluğu, rasyonel düzenlenmiş kolektif bir toplum tasarımı (ya da hayali) içinde, kendiliğinden gerçekleşmek durumundadır. Bu yönden bakıldığında ütopya metinlerini ikiye ayırmak mümkündür: Bir yanda fantastik-masalsı yanı iyice ağır basan, hayale geniş bir alan bırakan toplum tasarımları (Cyrano de Bergerac, Histoire comique des etats et empires du soleil, (Güneş Devletin ve İmparatorluğunun Gülünç Tarihi, 1662), öte yanda belirsiz olanı gerçekliğe yakın ve inandırıcı bir anlatımla betimlemeye çalışan örnekler.